Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Muhammed
bin Mahmûd’dur. Lakabı, Hâfız-ı Buhârî ve Pârisâ’dır.
Yetim olarak büyüdü. 756 (m. 1355) senesinde Buhârâ’da
doğdu. 822 (m. 1419) senesinde Medîne-i Münevvere’de
vefât etti. Muhammed Pârisâ hazretlerinin tasavvufda hocası,
evliyânın en büyüklerinden olan meşhûr İslâm âlimi
Şâh-ı Nakşîbend Behâeddîn-i Buhârî’dir. Ona talebe olduktan
sonra, sohbetlerine devam edip, himmet ve teveccühüne
kavuştu. Böylece tasavvufda yüksek derecelere ulaştı.
Zâhir ve bâtın ilimlerinde zamanının bir tanesi oldu.
Muhammed Pârisâ hazretleri buyurdu ki: “İnsanı, Allâhü
Te‘âlâ’dan uzaklaştıran perdelerin en zararlısı, dünyâ düşüncelerinin
kalbe yerleşmesidir. Bu düşünceler, kötü arkadaşlardan
ve lüzumsuz şeyleri seyretmekten hâsıl olur. Çok
uğraşarak bunları kalbden çıkarmak lâzımdır. Faydasız kitap
okumak, lüzumsuz şeyler konuşmak da bu düşünceleri
arttırır. Bunların hepsi, insanı Allâhü Te‘âlâ’dan uzaklaştırır.
Kalbin hasta olması, Allâhü Te‘âlâ’yı unutmasıdır. Allâhü
Te‘âlâ’ya kavuşmak isteyenlerin bunlardan sakınması,
hayâli arttıran herşeyden kaçınması, uzaklaşması lâzımdır.
Allâhü Te‘âlâ, çalışmayan, sıkıntıya katlanmayan, zevklerini,
şehvetlerini bırakmayanlara bu ni’meti ihsân etmez.”
“Üç kimse, Kur’ân-ı Kerîm’in ma’nâsını anlıyamaz. Birincisi;
Arabîyi iyi bilmeyen ve tefsîr okumamış, ilmi olmıyan
kimse. İkincisi; büyük bir günâha devam eden fâsık. Üçüncüsü,
i’tikâd bilgilerinden birini yanlış anlayıp, anladığına
uymadığı için hak sözü kabûl etmeyen bid’at sahibi. Çünkü
bid’atin zulmeti kalbi karartır.” “Îsâ aleyhisselâm gibi büyük
bir peygamberin, gökten indirildiği zaman ictihâd ile çıkaracağı
bütün ahkâm, Hanefî mezhebindeki ahkâma benziyecek,
ya’nî İmâm-ı a’zamın ictihâdına uygun olacaktır.”
(İslâm Alimleri Ansiklopedisi, 12.c., 329-333.s.)