Gerçekten: «Allah’a inanarak, emirlerine uyabilecek kadar imana, hayatın güçlüklerine katlanabilecek kadar inanca, geleceğin daha iyi olacağına inanacak kadar ümite, doğru bildiklerin için mücadele edebilecek kadar cesa­rete, topluma, ailene faydalı olabilecek kadar sağlığa, ihtiyaçlarına yetebilecek, zekâtını ve­recek kadar paraya, başkalarının daima iyi yönlerini görebilecek göze, çevrenizdeki in­sanlara yardım eli uzatabilecek kadar cömert­liğe, insanlarda karşılık beklemeden yapılabi­len iyiliğe, yaşam zorluklarına karşı hayatı, in­sanları sevmeğe, yastık kadar yumuşak, rahat bir vicdana, dilini, gözünü, kalbini, keseni ha­ramdan saklayabilecek iradeye, gördüklerinin, duyduklarının düzelmesini bekleyecek kadar sabıra, günâhlarını, noksanlarını itiraf edebi­lecek kadar fazilete, bu, nimetleri bizlere ve­ren Allah’a şüküre» sahipsek mutlu oluruz.
BÜYÜK MEVLÜT:
Eskiden kadınlar tara­fından Rebiül-Evvel ayı yerine kullanılan bir tabirdi. Kadınlar Arabî ayları şöyle sayarlardı:
Aşure, Safer, Büyük mevlüt, Küçük mevlüt, Büyük tövbe, Küçük tövbe, Recep, Şaban, Ramazan, Ramazan Bayramı, Aralık, Kurban Bayramı.