“Ey Peygamber, kalbleriyle inanmadıkları halde ağızlarıyla “inandık” diyen (münafık)’larla, Yahudilerden o küfür içinde (alabildiğine) koşanlar seni mahzun etmesin. Onlar, durmadan yalan dinleyen, senin huzuruna gelmeyen diğer bir kavm hesabına casusluk eden (kimse)lerdir. Kelimeleri (Allah tarafından) yerlerine konduktan sonra (tutub) bir tarafa atarlar onlar. «Eğer size şu (fetva) verilirse onu alın, şayet o verilmezse onu (kabul etmekden) çekinin» derler. Allah kimin sapıklığını irâde ederse artık Sen Allah’ın ona âid (meşîyyetini) önlemeye hiç bir vech ile muktedir olamazsın. Onlar öyle kimselerdir ki Allah, kalblerini temizlemek düşmemiştir. Dünyada hor ve hakir olmak onların hakkıdır. Ahirette de onlara pek büyük bir azab vardır.” (Maide 41)