4 Aralık 1916 yılında Darlu’l Fünûn öğrencilerinin kendi aralarında kurdukları bir öğrenci derneği-teşkilatı olan Millî Türk Talebe Birliği, kuruluş gayesine yönelik faaliyetleri 1971 yılına kadar aralıklarla devam ettirmeğe çalışmış, bu tarihe kadar belli mihrakların kontrol ve desteğindeki faaliyetleri ile ön plana çıkmıştır. Bir önceki dönem genel muhasiplik vazifesinde iken Türkiye Temsilcisi olarak katıldığı BM Dünya Gençlik Kurultayı’nda kendisini gösteren, konferans müddetince Birleşmiş Milletler binasında Müslüman ülke temsilcileri için mescid açtırıp ezan okutarak Müslüman gençlerin namaz kılmasını temin eden Ömer Öztürk’ün 26 Mart 1971 yılında genel başkan olmasıyla, MTTB gerçek kimliğine kavuşmuş, temsil ettiği vazife için iftihar vesilesi olmuştur. Bu döneme kadar kamuoyuna yönelik göstermelik faaliyetlerinden öteye gidemeyen, Türkiye’deki güdümlü kör dövüşün bir oyuncusu durumunda olan MTTB, büyük bir dönüşüm yaşayarak, artık hiçbir mihrakın kontrolü ve desteği olmaksızın ve Türkiye’de bu mihrakların sahnelediği senaryoların hiçbirinin oyuncusu olmaksızın, ülkemizin en güvenilir teşkilatlarından biri hâline gelmiştir. MTTB, Muhterem Ömer Öztürk’ün verdiği ruh ve ivme ile 1980’e kadar aynı vazifesini devam ettirmiştir. Bu dönem gençliğin, sokaktan kütüphâneye, kitaba; ilmî ve kültürel çalışmalara çekildiği dönem olmuştur. Hiçbir şeyi kolay kolay beğenmeyen merhum Necip Fazıl, Cumhuriyet dönemi gençliğinin, üniversitelerin ve MTTB’nin bir tahlilini yapacak ve Ömer Öztürk Dönemi için ‘Sütbeyazı Dönemi’ hükmünü verecektir. Yine bu hakikati Mustafa Miyasoğlu, Muhterem Ömer Öztürk’e hediye ettiği “Rüya Çağrısı” isimli kitabının takdiminde şöyle ifade eder: “İleride Türkiye’nin kaderinde söz sahibi olmasını beklediğimiz, -Tevfik İleri’den sonra- saygı ile anılacak, MTTB’nin İkinci Genel Başkanı Ömer Öztürk’e saygı ve muhabbetle takdimimdir.”
(Misvak Neşriyat, Hak Yolda Kılavuz Ömer Öztürk s.69)