Mescid-i Nebevi’yi Ziyaret Etmenin Önemi
Mescid-i Nebevi’yi Ziyaret Etmenin Önemi. İslâm’ın güzelliğini insanlara ulaştırabilmek için Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buraya hicret etmiş, İslâm devleti burada kurulmuş, İslâm’ın mesajı insanlığa buradan ulaşmıştır. Resûlullâh (s.a.v.) İslâm’ı tebliğ görevini tamamladıktan sonra burada vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir. Bu sebeple hacı ve umrecilerin, Medine’ye giderek Peygamber (s.a.v.)’in kabrini ziyaret etmeleri ve mescidinde namaz kılmaları büyük önem taşır.
Medine-i Münevvere, İslâm nurunun yeryüzüne yayıldığı Peygamber (s.a.v.) şehridir. Her karışı, İslâm’ın aydınlığını insanlığa ulaştıran Allâh Resûlü (s.a.v.)’in ve Sahabe (r.a.e.)’in hatıralarıyla doludur. Sinesinde İslâm’ın en büyük önderlerini barındırmaktadır. İslâm’ın güzelliğini insanlara ulaştırabilmek için Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buraya hicret etmiş, İslâm devleti burada kurulmuş, İslâm’ın mesajı insanlığa buradan ulaşmıştır. Resûlullâh (s.a.v.) İslâm’ı tebliğ görevini tamamladıktan sonra burada vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir. Böylece Medine, Allâh (c.c.)’un en sevgili kulunu ve insanlığın gelmiş geçmiş en büyük önderini bağrında taşıma şerefini elde etmiştir. Asr-ı Saadet, en parlak şekilde bu şehirde yaşanmıştır. İnsanlık tarihinin en güzel, en mutlu, en adil, en hakkaniyetli örnek ve model toplumu, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in terbiyesinde bu şehirde oluşturulmuştur. Böylece bu şehir dünyada adeta cennet misâli bir hayatın yaşanabileceğine tanıklık etmiştir. Tarih, Resûlullâh (s.a.v.)’in sohbetine nail olan bu Sahabe neslinin oluşturduğu toplum kadar güzel bir topluma bir başka yerde ve bir başka zamanda şahit olmamıştır. İşte Medine-i Münevvere bu güzel insanların gelip geçtiği ve pek çoğunun bağrında yattığı kutsal şehirdir. Bu sebeple hacı ve umrecilerin, Medine’ye giderek Peygamber (s.a.v.)’in kabrini ziyaret etmeleri ve mescidinde namaz kılmaları büyük önem taşır. Bu ziyaret, İslâmî duyarlılığın bir göstergesidir. Vefatından sonra kendisini ziyaret edenler hakkında Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Beni vefatımdan sonra ziyaret eden sağlığımda ziyaret etmiş gibidir.” (Beyhakî)
“Kabrimi ziyaret eden şefaatimi hak eder.” (Darekutnî)
Bu itibarla hacı ve umrecilerin Medine-i Münevvere’ye giderek Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in kabrini ziyaret etmeleri, mescidinde namaz kılmaları, Peygamber (s.a.v.) sevgisini yenilemenin ve onun sünnetine bağlılığı kuvvetlendirmenin önemli bir vasıtasıdır.
(Diyânet Hac Rehberi)