Ahmed ibn-i Hanbel (r.a.) ve İbn-i Mâce’nin “Sahîh
isnâd”la rivâyetlerine göre Câbir (r.a.), Resûlullâh (s.a.v.)’in
şöyle buyurduklarını rivâyet etmiştir: “Benim mescidimde
kılınan bir namaz, Mescid-i Harâm hâriç, diğer mescidlerde
kılınan bin namazdan daha fazîletlidir ve Mescid-i
Harâm’da kılınan bir namaz, diğer mescidlerde kılınan
yüz bin namazdan daha fazîletlidir.”
Buhâri, Müslim, Tirmizî, Nesaî ve İbn-i Mâce’nin
rivâyetlerine göre, Ebû Hüreyre (r.a.), Resûlullâh (s.a.v.)’in:
“Benim şu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i
Harâm hâriç, diğer mescidlerde kılınan bin namazdan
daha hayırlıdır.” diye buyurduklarını rivâyet etmiştir.
Bezzâr, Âişe Sıddîka (r.anhâ) Vâlidemiz’den Resûlullâh
(s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurduklarını rivâyet etmiştir:
“Ben, Peygamberlerin mührüyüm (sonuncusuyum).
Benim mescidim de, Peygamberlerin mescidlerinin
mührüdür, ziyâret edilmeğe mescidlerin en lâyıkıdır.
Sevâb niyetiyle sefere Mescid-i Harâm ile Benim
mescidim’e çıkılabilir. Mescidim’de kılınan bir namaz,
Mescid-i Harâm hâriç, diğer mescidlerde kılınan bin
namazdan daha fazîletlidir.” Ahmed ibn-i Hanbel (r.a.),
Tirmizî ve Taberânî, Nebî (s.a.v.) Efendimiz’in şöyle buyurduklarını
rivâyet etmişlerdir: “Benim mescidimde aralıksız
kırk vakit namaz kılan kimse için cehennemden
kurtuluş berâtı yazılır ve nifâktan kurtulmuş olur.”
Resûlullâh (s.a.v.)’in: “… Cennet bahçelerinden bir
bahçedir.” hadisi şu manaya anlaşılabilir: Cennet bahçelerinden
bir bahçeye nâil olmağa vesîle olur. Resûlullâh
(s.a.v.)’in evi ile minberi arasında (Ravzâ’da) namaz kılmak,
duâ etmek cennete mütehakk olacak şekilde insâna
sevâb kazandırır.
(İmâm Hâfız El-Münzirî, Et-Terğîb ve’t-Terhîb Tercümesi, c.3, s. 51-55)