Sa’d b. Muaz (r.a.) Evs kabilesinin efendisidir. Annesi; sahabe hanımlardan Kebşe binti Rafı (r.ânhâ)’dır. Bedir Savaşı’na katıldığı hususunda ittifak vardır. Hendek Savaşı’nda okla vurulmuş, bundan sonra Beni Kurayza’da hükmedene kadar veya bu konuda davetine icâbet edilene kadar bir ay daha yaşamış, sonra yarası azmış ve vefât etmiştir. Bu hâdise 5. yılda olmuştur. Cenazesi çıktığı zaman münâfıklar: “Ne kadar hafif!” dediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Muhakkak ki onu melekler taşımaktadır.” buyurdu.

Sahihayn’de ve başka eserlerde Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Arş, Sa’d b. Muaz’ın vefâtı sebebiyle titremiştir.” (Buhari, Müslim)

Aişe (r.ânhâ) şöyle demiştir: “Abduleşheloğulları kabilesinden şu üç kişiden fazîletli biri yoktur: Sa’d b. Muaz (r.a.), Useyd b. Hudayr (r.a.) ve Abbad b. Bişr (r.a.).” İbn İshak dedi ki: “Musab b. Umeyr (r.a.)’in vesilesiyle Müslüman olduğunda Abduleşheloğullarına şöyle dedi: “Siz Müslüman oluncaya kadar erkeklerinizle de kadınlarınızla da konuşmayacağım.” Böylece Müslüman oldular. Sad b. Muaz (r.a.) insanların İslâm’a en bereketlisi oldu.

Hendek kıssasında Aişe (r.ânhâ)’nın şöyle dediğini rivayet edilmiştir: “Hariseoğullarının kalesinde idim. Sad b. Muaz (r.a.)’in annesi de yanımdaydı. Sad b. Muaz (r.a.) şöyle diyerek geldi: “Ey deve, biraz bekle savaş çıkacak! Ecel geldiği zaman ölümden güzeli yoktur.” Bunun üzerine annesi: “Ey oğlum! Sen de katıl, geç kaldın.” dedi. Denildi ki; bu savaşta Sad (r.a.)’i okla vuran kişi Ebu Umam el-Cuşemi’dir. Ebu Said el-Hudri (r.a.)’den rivayet edildiğine göre: “Kurayzaoğulları, Sad (r.a.)’in hükmüne yenik düşünce, o bir merkep üzerinde geldi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Efendiniz için ayağa kalkınız.” buyurdu.

(İbn Hacer Askalanî, El-İsabe (Seçkin Sahabeler), s.395-396)