Ömer (r.a.) şöyle dedi: Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki:
“Ümmetim için en korktuğum şey benden sonra bir adamın kalkıp da Kur’ân’ı te’vîl ederek, Kur’ân’da anlaşılması gereken ma‘nâyı değiştirip Kur’ân’ın kastetmediği ma‘nâyı Kur’ân’a yüklemeye kalkmasıdır.” Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Bir kişi, dinde olmayan birşeyi dindenmiş gibi göstererek her bid‘at çıkardığında, onunla şüphesiz bir sünneti kaldırmış olur.” İbn Abbas (r.a.) dedi ki:
“İnsan, bir bid‘atı çıkarıp bununla bir sünneti öldürür. Böylece devam ettiğinde, bid‘atler hayat bulup, sünnetler ölecektir.”
Mu‘az (r.a.) dedi ki; Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu:
“Kim bir bid‘at sâhibine, onu yüceltmek için giderse muhakkak ki İslamın yıkılışına yardım etmiş olur.” Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki:
“Ümmetim 73 fırkaya ayrılacaktır. Bir fırka hariç bütün fırkalar cehennemdedir.” Ashâb (r.a.e.) dediler ki: “O fırka kimlerdir?” Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki: “Benim ve Ashâbımın yolunda olanlardır.” Resûlullâh (s.a.v.) yine buyurdular ki:
“Bid‘atlerin ortaya çıkıp yayılması korkunç bir durum, çok ağır bir yük ve kesilmeyecek bir şerdir.” Ömer (r.a.) dedi ki:
“İnsanlardan, sizinle Kur’ân’ın müteşâbih âyetleriyle tartışacak kimseler gelecektir. Onlara sünnetle engel olun, onları sünnetle kıskıvrak yakalayın. Şüphesiz, Kur’ân’ı en iyi bilenler, sünneti bilenlerdir.”
(İmâm-ı Suyutî, Akîdede Sünnetin Yeri, s.93)