Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayetle; Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz: “Kur’ân konusunda tartışmak küfürdür.” buyurmuşlardır.
Hz. Ömer (r.a.)’den rivayetle; Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdu: “Benden sonra ümmetim hakkında en çok korktuğum, Kur’ân’ı yanlış bir şekilde tevil eden kimse ile müslümanları idare etmeye kendisini, herkesten daha layık gören kimsedir.” Başka bir Hadis-i Şerif’te Resûlullah (s.a.v.): “Kim Kur’ân hakkında ilimsiz fikir yürütürse, Cehennem’deki yerine hazırlansın.” buyurmuşlardır.
Abdullah bin Amr bin Âs (r.a.) anlatıyor; “Sıcağın şiddetli olduğu bir zamanda Resûlullah (s.a.v.)’in yanına gittim. (Bu esnada) bir Âyet hakkında ihtilafa düştüklerinden dolayı arala- rında tartışmaya başlayan iki adamın sesini duydu. Yüzünden kızmış olduğu anlaşılıyordu. Efendimiz (s.a.v) dışarı çıkınca:
“Sizden öncekiler Kitap üzerinde ihtilafa düşmelerinden dolayı helâk oldular. Allâh (c.c.)’un Kitab’ının bazı yerlerini, diğer bazı yerlerine ters gibi gösterdiler. Oysaki Allâh (c.c.)’un Kitab’ının bazı bölümleri diğer bazı bölümlerini doğrulamak üzere inmiştir. O’nun bazı bölümlerini diğer bazı bölümlerine dayanarak yalanlamayın. O’ndan bildiğinizi, anladığınızı söyleyin; bilmediğiniz, anlayamadığınız şeyleri ise bilenine (ehline) bırakın.” buyurmuşlardır.
Hz. Ali (r.a.)’ın rivayetine göre; Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdu: “Kur’ân’a sımsıkı sarılın. O’nu önder ve rehber edinin. Çünkü O, Âlemlerin Rabbi, Allâh (c.c.)’un Kelâmıdır. O’ndan gelmiş ve O’na dönecektir. O’nun ancak te’vil ile anlaşılabilecek müteşabih ayetlerine de imân edin. Verdiği misâllerinden ibret alın.”
Yine başka bir Hadis-i Şerif’te Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz: “Her kim Kur’ân ayetleri hakkında (bilgisiz olarak) kendi görüş ve tahminlerine göre konuşur ve hüküm verirse, doğruya varsa bile şüphesiz o kimse yanılgıdadır, hata etmiştir.” buyurmuşlardır.
(Adem Karataş, Hadislerde Kur’ân Okumanın Fazîletleri, 197-199.s.)