Kur’an’ı Ancak Sünnet Açıklar

17 Mayıs 2020 Mevlana Takvimi günlük yazımızda “Kur’ân’ı Ancak Sünnet Açıklar” konusu işlenmiştir.

İmâm-ı Şâfiî ve Beyhakî Tavus (r.a.) yolu ile naklettiler ki: Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ben, ancak Allâh’ın Kitabı’nda helâl kıldığı şeyi helâl, harâm kıldığı şeyi de haram kılarım.”

İmâm-ı Şâfiî (r.a.) dedi ki: Bu hadis, senedi kesintili bir haberdir. Vahyin olmadığı konuları da, Allâh (c.c.) yine vahyle, sünnete tâbi olunmasını ve sünnete uymanın Allâh (c.c.)’un farzını kabul etmek demek olduğunu açıkça beyan etmektedir. Allâh (c.c.) Kerîm olan Kitâbı’nda: “Resûl size neyi verdi ise onu alınız ve neden de yasakladı ise ondan da kaçınınız.” buyurmuştur. (Haşr s. 7)

Alî (r.a.) İbn Abbas (r.a.)’yı haricîlere göndereceği zaman dedi ki: “Haricilere görüşlerinin yanlış olduğunu belirtmek için git. Onlara sadece Kur’ân’dan delîl getirme çünkü onlar Kur’ân’ı te’vil ederler. Lâkin sen onlara görüşlerinin yanlış olduğunu sünnetle isbât et, ortaya koy.”

İbn Abbas (r.a.) dedi ki: Yâ Emîrü’l Mü’minîn! Ben Allâhü Te‘âlânın Kitâbını onlardan daha iyi bilirim. Zîrâ Kur’ân, bizim evlerimizde nâzil oldu.

Alî (r.a.) dedi ki: “Doğru söylüyorsun. Lakin Kur’ân çok değişik ma‘nâlar taşıyıcıdır. Biz diyoruz, onlar da diyorlar. Fakat sen onlara sünnetlerle delîl getir, onlar sünnetten kaçacak yer bulamazlar.” Bunun üzerine İbn Abbas (r.a.) giderek onlara sünnettden delîller getirdi. Onların ellerinde kendilerini savunacak hiçbir delîlleri kalmadı.

Saîd b. Mansur, İmrân b. Hüseyin’den nakletti: Onlar hadîs müzâkere ederlerken bir adam dedi ki: “Bu gibi şeyleri bırakınız, bize Allâh’ın Kitâbından bahsediniz.” Ömer (r.a.) dedi ki: Şüphesiz sen aptal birisin. Sen Allâhü Te‘âlâ’nın Kitâbında açıklanan namaz ve orucu bütün detayları ile buldun mu? Şüphesiz bunlar hakkında Kur’ân asıl hükmünü koydu Sünnet de bunları açıkladı.”

(İmâm-ı Suyûtî, Akîdede Sünnetin Yeri, s.35-95)