Allâhü Te’âlâ Fetih Sûresi’nde buyuruyor ki:
«Muham-med (s.a.v.) Allah’ın Resulüdür. Onunla olan
Müminler kâfirlere karşı çok şiddetli, aralarında ise
birbirlerine çok merhametli ve şefkatlidirler. Sen onları
rükû’ ve secdede görürsün. Onlar Allâhü Te’âlâ’nın fadl
ve rızâsını isteyicidirler. Onların sîma ve
alâmetlerinden yüzlerinde secde eserleri görürsün.
Onların vasıfları Tevrat ve İncil’de yazılıdır. Bir ekine
benzerler ki önce kılıç gibi bir filiz çıkar, sonra
kuvvetlenir, kalınlaşır, gövdesi üzerine doğrulur ki
ekicileri onun kuvvet ve güzel görünüşü hayrette
bırakır. Bunun gibi Müminler de, İslâmın
başlangıcında, zayıf görünüp gittikçe kuv-vet bulup,
herkesi şaşırtır. Allâhü Te’âlâ kâfirleri kızdır-mak için bu
örneği verdi.» (Fetih s.29)
(Onunla beraber olanlar) kelâmı, Hz. Ebûbekir (r.a.)’i
övmektedir. Zîra sıkıntı ve ferâhda ve mağarada Resûlullâh
(s.a.v.) ile bulunan O’dur. (Kâfirlere karşı çok
şiddetlidirler) kelâmı, Hz. Ömer (r.a.) içindir. Zîra müş-
riklere çok şiddetli olan O’dur. (Aralarında çok
merha-metlidirler) kelâmı Hz. Osman (r.a.) hakkındadır.
Zîra, o, çok merhametli ve büyük haya sahibi idi. (Onları
rükû’ ve secdede görürsün) kelâmı, Hz. Alî (r.a.)
şânındadır. Zîra her gece, binlerce tekbîr (Allâhü ekber)
sesi, O’nun hususî odasından, yüksek kapısından hizmet
edenlerin, kulaklarına gelirdi. (Allâhü Te’âlâ’dan fadl ve
rızâsını isterler) kelâmından, Aşere-i Mübeşşere’den olan
ve Resûlullâh (s.a.v)’in havârîleri bulunan Talhâ ve Zübeyr
(r.a.e.) murâd ediliyor. (Secde eserleri yüzlerinde
görü-nür) kelâmından, yine Aşere-i Mübeşşere’den olan
Sa’d, Saîd, Abdurrahmân bin Avf ve Ebû Ubeyde bin
Cerrah (r.a.e.) kasdediliyor.
Not: Ashâb-ı Kirâm’ın yüce ahlâkı serisinin bir sonraki
yazısı 14 Eylüldedir.
(Seyyîd Abdulkâdir-i Geylânt (k.s.), Gunyetü’t Talibin, 115-117.S.)