Kur’ân ayı Ramazân-ı Şerîf ayında, yakın tarihte olsun uzak tarihte olsun, Kur’ân’a veya Allâh (c.c.)’un indirdiği Hâkk Din’e ve Hâkk’ı tutanlara karşı olanların feci akibetlerine dair bir örnekten söz edeceğiz. Harf Devrimi’nin gerçekleştiği dönemde Latin harflerinin üstünlüğü konusunda açıklamalarda bulunan dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Uğural’ın Konya’da düzenleyeceği konferans öncesi apandist patlaması sonucu ölmesi yıllardır ibretlik bir olay olarak anlatılır. Konya’da o dönemin tek gazetesi olan “Babalık Gazetesi” Başyazarı Haluk Nurbakî, Bay Necati ile ilgili bir anektotu yazısında şöyle anlatır:

“Tarih 1928! Maarif/Milli Eğitim Bakanı Necati, Konya’ya gelmiş ve Latin harflerinin Kur’ân harflerine üstünlügünü (!) anlatmak üzere hazır edilen konferans, şehrin her yanına asılan ilanlarla duyurulmuştur. Bu ilanlarda; “Eski harflerle birlikte Kur’ân’ı tarihe gömdük” fecaati yazıyor ve konferansın ertesi gün saat 10:00’da verileceği belirtiliyordu. Akşam bir ziyâfet verildi, yemekten sonra Bay Necati ani bir apandist krizine yakalandı. Hemen hastaneye kaldırılıp ameliyat edildi. Gösterilen itinayı anlatmaya lüzum yok! Bütün hastane ve bütün Konya ayaktaydı! Haddini aşıp Kur’ân’a dil uzatan Bakan Necati, sözde kurtulmuştu! Fakat, ne çare ki gece yarısı imkansız denecek bir şey oldu… Bakan Necati’nin yatağı yan demirinden kırıldı ve hasta yere düştü. Ameliyat yeri patladı. Ertesi gün, konferansın yapılacağı saatte, saat 10:00’da öldü…

Evet! Kur’ân’ı tarihe gömmek isteyenler, tarihin en kokuşmuş sayfalarina kendileri gömüldüler… Zira Hz. Allâh (c.c.) Kur’ân-ı Kerîm’de, “Muhakkak ki o Kur’ân’ı biz indirdik ve elbette onu biz muhafaza edeceğiz” (Hicr s. 9) buyuruyordu.

(Zafer Dergisi, Sayı 213, 1994)

Bir Yorum Bırak