Müslümanlar hayatlarını tanzim ederken müracât edecekleri kaynak şüphesiz Allah’ın kelâ­mı Kur’an-ı Kerîm ve peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir. Mü’minler yapacakları her işi bu iki temel çerçevesinde tertip ederler ve ya­parlar.
İnanan insanlar Kur’an’ın hükmü gereğince bir husus hakkında karar verirken Kur’an’a ve Resûlullah’ın hadislerine müracaat ederler, bun­lara bakmadan hiç bir konuda hüküm vermez­ler.
Cenâb-ı Mevlâ (c.c.) Hücurat sûresinin ilk ayetinde «Ey Allah’ın birliğine iman ve Resûlullah’ın risaletini tasdik eden mü’minler! Allah’dan ve peygamberinden öne geçmeyin! Allah’dan sa­kının; Doğrusu Allah işitir ve bilir.» buyurmak­tadır.
Müminler bu ayeti kerimede beyan buyurulduğu üzere, Allah’ın manevi huzurunda ve Resûlullah’ın huzurunda edep ve terbiyeyle riâyet etmelidirler. Allah’ın ve Resulünün emrine muhalefet etmemeliler. Onların görüşü üzerine ken­di görüşlerini beyan edecek olurlarsa bu davra­nışlarıyla Allah’ın kitabına ve Resûlüne hakaret etmiş olurlar.
ESMAÜN NEBİ (S.A.V.)
Mahmud (s.a.v.): Bu isim peygamberimiz (s.a.v.) dünya ve ahirette tam anlamıyla övüldüğü için, kendisine hamd sancağı verilip, Makam-ı Mahmud nasip olunduğundan verilmiştir.