Söylemesi günah olan şeyi dinlemek de günahtır. “Dinleyen söyleyenin ortağıdır.” buyuruldu. (Ahmed b. Yahya) Söz günah ise, söyleyen de dinleyen de günahta ortak olur. Söz iyi ise, iyilikte ortak olurlar. Oyun ve çalgı âletinden çıkan ses, nefsin ve şeytânın lezzet aldığı seslerdir. Saz, zurna, davul, tanbur, kopuz, cenk, kanun, ney ve diğer çalgı âletlerini dinlemek caiz değildir. Bunun gibi kulaklarını yalan, gıybet ve kötü söz dinlemekten de sakınmalıdır. Kulaklarını tegannî yani nağme ile yapılan zikir ve tegannî ile okunan Kur’ân-ı Kerîm ve şiirlerden korumalıdır. Zira bunları dinlemek caiz değildir. Böyle günah olan şeyleri dinlemek, kulakla günah işlemek olduğu gibi, tecvid üzere Kur’ân-ı Kerîm okunduğu zaman dinlemek, doğru söz, ders, dini mesele, vaaz, nasihat gibi hayırlı sözleri dinlemek kulak ile ibâdet etmektir. İbn Ebi’d-Dünya, Vehb bin Verd’den bildirdi ki, “Bir kimse ruhunu teslim ettiği zaman, kâtip melekleri ona görünür. O kimse ilim meclisine gidip, güzel ve iyi sözler dinlemiş ise, melekler ona derler ki, Ey mü’min, Allâhu Teâlâ sana rahmet eylesin. Bizi güzel meclislere getirip, iyi sözler işittirdin ve nice sâlih amellerde bizleri bulundurdun. Allâhu Teâlâ sana iyi karşılıklar ve büyük sevaplar versin. O kimse böyle değilse, yaramaz sözler dinlemiş ve hayırsız meclislere gidip bulunmuşsa, melekler ona derler ki, Allâhu Teâlâ sana iyi karşılık vermesin. Bizi yaramaz meclislere, toplantılara getirip, günahlarda bulundurdun. Çirkin ve kötü sözleri bize işittirdin. Allâhu Teâlâ sana iyilik ve sevap vermesin. Bize eziyet ettirdin.” Nasihat ve ibret kabul eden akıl sahiplerine bundan büyük ibret ve nasihat olmaz.
(Kadızâde Ahmet, Birgivî Vasiyetnamesi Kadzâde Şerhi, s.182)