Allah’ın yüce kitabını ilmi ve yeterliliği olmayan kişilerin kendi heva ve heveslerine göre açıklayıp tefsire yeltenmeleri günahtır.
İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “…Kim Kur’ân’ın tefsiri hakkında kendi görüş ve arzusuna uydurarak hüküm verirse Cehennem’deki yerine hazırlansın.” (Tirmizi, Tefsir, Bölüm:1, hadis no:2951)
Tefsir yapacak âlimin aşağıda zikredilen şu onbeş ilmi gâyet mükemmel şekilde bilmesi lâzım gelir. Bu ilimleri kemâliyle (en olgun ve tam şekilde) bilmeyen kimselerinKur’ân tefsirine yeltenmesi şer’an câiz değildir
(Şeriatın buna izni yoktur).
1 Lügat (Arap Dili)      2 Nahv ilmi
3 Tasrif (Sarf ilmi)       4 İştikak
5 Me’ani ilmi               6 Beyan ilmi
7 Bedi’ ilmi                  8 Kıraat ilmi
9 Usul-i din ilmi          10 Usul-i fıkıh ilmi
11 Esbab-ı nüzul        12 Nasih ve mensuh
13 Fıkıh ilmi                   14 Mücmel ve mübhem’in tefsiri
Müfessirin sahip olması gereken 15’inci ilim ilmü’lmevhibe’dir. Bu öyle bir ilimdir ki, onu Cenâb-ı Hak hazretleri, ilmiyle âmil olan bahtiyar kuluna ihsân eder.
(Sırrı Paşa’nın saydığı bu 14 ilim kesbî’dir, yâni çalışıp öğrenmekle elde edilebilir. 15’ci ilim ise Vehbî’dir, yani Allah vergisidir. O verirse verir, vermezse, çalışmakla öğrenilip elde edilemez.)
İşte bu 15 ilim, müfessirin (tefsir âliminin) mutlaka, kesin surette ve hiç şüphesiz ve eksiksiz mükemmel bir şekilde sahip olması zorunlu bulunan ilimlerdendir. Ama bunlardan başka,Kur’ân-ı kerimi tefsir edebilmek için müfessirin diğer ilimlerde (ve çağının gerektirdiği genel kültür bilgilerinde) derinleşmiş olması da şarttır.
(İmâm Şemsüddin Kaymaz ez-Zehebî, Büyük Günahlar, s.258)