Zeyd b. Erkam (r.a.)’den: Resûlullâh (s.a.v.): “- Samîmî olarak Lâ ilâhe illa’llâh, diyen cennete girer.” buyurdu.
“- Samîmî olarak söylemek ne demektir?” diye sordular.
“- Kişinin Kelime-i Tevhîdi samîmî olarak söylemesi, Allâh (c.c.)’nun yasaklarından sakınması demektir.” buyurdu. (Buhari)
Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’den: Resûlullâh (s.a.v.) şunları anlattı: Hz. Mûsâ (a.s.), Allâh (c.c.)’ye:
“- Yâ Rabbi! Bana seni nasıl zikredeceğimi ve sana nasıl duâ edeceğimi öğret.” dedi. Cenâb-ı Allâh (c.c.):
“- Lâ ilâhe illa’llâh, de.” buyurdu. Mûsâ (a.s.):
“- Ya Rabbi bunu bütün kulların da söylüyorlar.” deyince Allâh (c.c.) tekrar:
“- Lâ ilâhe illa’llâh, de.” buyurdu. Mûsâ (a.s.):
“- Ben sadece bana mahsus olacak bir şey istiyorum.” dedi. Allâh (c.c.):
“- Ey Mûsâ! Eğer terâzimin bir kefesine yedi kat gökle yedi kat yer, öbür kefesine de Lâ ilâhe illa’llâh konsa, Lâ ilâhe illa’llâh ağır basar.” buyurdu. (Buhari)
Abdullâh b. Ömer (r.a.)’dan: Resûlullâh (s.a.v.) Nûh (a.s.)’ın oğluna tavsiyelerini şöyle anlattı:
“- Nûh oğluna şunları tavsiye etmişti: Oğlum, sana iki şeyi yapmanı, iki şeyden de kaçınmanı tavsiye ederim: Lâ ilâhe illa’llâh, demeni tavsiye ederim. Terâzinin bir kefesine Lâ ilâhe illa’llâh, diğer kefesine de gökler ve yer konsa Lâ ilâhe illa’llâh ağır basar. Gökler ve yer bir halka olsa Lâ ilâhe illa’llâh bundan daha büyük bir halka olur, Allâh (c.c.)’e ulaşır. Sübhâna’llâhi’l-azîm ve bi hamdihî demeni tavsiye ederim. Zîrâ bu da yaratıkların ibâdetidir. Bu sebeple yaratıklar rızıklanmışlardır. Seni şu iki şeyden de men ederim. Birisi şirk diğeri de kibirdir. Bunlar Allâh (c.c.) ile kulu arasına perde olurlar.” buyurdu. (Buhari)
(M. Yûsuf Kandehlevî, Hadîslerle Müslümânlık, 4.c,1643.s)
17 Ocak, Mevlâna Takvimi