Resûlullah (S.A.V) buyuruyor ki: “İman yetmiş küsur şubedir. En üstün derecesi “Lâilâhe illâllah” demek, en aşağı derecesi yolda eza verecek şeyleri temizlemektir. Haya da imandan bir şubedir.” Ve yine buyuruyor ki: “Cennetin anahtarı Lâilâheillallah diye şehadette bulunmaktır. Bu zikre devam edenler için kabirlerinde ve kabirlerinden kalktıkları zaman korku yoktur. Sanki ben “Lâilâheillallah” zikrine devam edenlerin “Bizden hüznü gideren Allah (c.c.)’a hamdolsun” Âyetini okuyarak kabirlerinden kalktıklarını görüyorum” buyurdular.
Yine Resûlullah (S.A.V) Ashab-ı Kiram’a:
“— İmanınızı tecdid ediniz, yenileyiniz” buyurdu.
“— Nasıl tecdid edelim Ya Resûlullah (S.A.V)?” dediler. Resûlullah (S.A.V): “Lâilâheillallah zikrine devam ediniz. Çünkü buna devam etmek kalbi nurla doldurur ve mü’minin yakînini artırır” buyurmuşlardır.
Mü’minlere Cenab-ı Hakk’tan bir rahmet ve merhamet olarak ruhlarının kabzedildiği vakitte hatırlayıp söylemeleri için ölüm meleğinin alnında Lâilâheillallah yazılıdır.
Bunun için Resûlullah (S.A.V); “Mevtanıza (ölülerinize) Kelime-i tevhid zikrini telkin ediniz” buyurmuşlardır. Yine Hadis-i Şerifte: “Zikrin efdali Lâilâheillallah, duanın efdali elhamdülillahtır.” (Musahabe Cilt 2, Sh. 11)
“Allah yolunda şehid olmayı can-u gönülden isteyen kimse, şehid olmasa dahi şehidlik sevabına nail olur.”
(Hadis-i Şerif)