İbni Abbas (r.a.)’dan rivayete göre Nebî (s.a.v.) şöyle demiştir:
“Allah mahlûkatın en azîmi olarak arşı halk ettiği vakit arş yirmidört bin yıl titredi. Allah da onun üzerine yirmidört harf izhâr etti. bu da: Lâilâheillallâh Muhammedün Rasülullah kelimesidir. Arş bundan sonra sükûn buldu. Bu sükûneti yirmidörtbin yıl devam etti. Allah Teâlâ ilk mahlhukunu halk edip ona tevhidi, Lâilâheillallâh Muhammedün Resülüllah kelimesini emredince arş tekrar titremeğe başladı. Rabb Teâlâ:
Sakin ol ya arş! buyurdu. Bunun üzerine arş:
Ya ilâhi! Bu kelimeyi söyleyeni mağfiret etmedikçe sakin olmam! deyince, Rabb Teâlâ:
Ben seni halk etmeden ikibin sene evvel kendi nefsime kasem ettim ki, hangi kulumun diline bu kelimeyi verirsem onu muhakkak mağfiret ederim.”
Enes (r.a.)’den rivayete göre Nebî (s.a.v.): “Kalbinde bir arpa ağırlığı kadar dahi îmân olarak Lâilâheillallâh deyen kimse ateşten kurtulur. Kalbinde zerre miktar îmân olarak Lâilâheillallâh diyen cehennemden necat bulur.” buyurmuşlardır.
(Hz. R. M. Sâmi (k.s.), Musahabe, C.2, S. 12)