Amr İbn-ül As (r.a.), Allah (c.c.)’ın Resûlü (s.a.v.)’nün şöyle buyurduğunu naklediyor:
Allah Zülcelâl, Kıyamet gününde bütün in­sanların ümmetinden bir kulu seçerek sorgulayacak. Bu kulun önünde (sözleri, davranışları ve işlerinin kayıtlı olduğu) ve her biri görüş alanını dolduracak uzunlukta ve genişlikte dok­san dokuz sicil dosyası yapacak ve soyla buyuracak: “Benim amelleri tesbitle görevli koruyu­cu meleklerim (yapmadığını yazmakla) sana zulmetti mi?”
—           Hayır. Rabbim!
((Peki ey kulum!) İleri süreceğin bir ma­zeretin veya (kendisiyle nefsini savunup koruyacağın) bir güzel amelin var mı?
(Kul Rabbinin ilgisinin ezikliği altında şa­şırıp kalacak da şöyle diyecek):
Yok, ya Rabbi!
Hayır, hayır, katımda mevcut bir güzel amelin var.
Yargılanan bu kulun (önüne) içinde Kelime-i Şehâdet yazılı bir kağıt çıkarılacak. Allah (c.c.) alâkalı meleklere: “Bu kağıdı tartıya ha­zırlayın” buyuracak. Neticede günahların kayıt­larıyla dolu olan sicil dosyaları amel terazisinin bir kefesine, içinde Kelime-i Şehâdetin yazılı bulunduğu kağıt da diğer kefesine konulacak Tartıda dosyaların bulunduğu kefe kalkacak da, Kelime-i şehâdetin bulunduğu kefe ağır basacak­tır.
(Allah’ın Resulünden Hayat Düsturları, Sh.: 27)