Bedir Gazvesi’nden iki ay kadar önce (haram olan aylardan) Receb ayında Resûl-ü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, Abdullah b. Cahş (r.a.)’ı, on kadar Muhâcirûn ile durumların inceletip araştırmak üzere Mekke tarafına gönderdi. Yolda Kureyş kervânına rastladılar. Kervânın reisi Amr b. Hadramî’yi öldürdüler. osman b. Abdullah ve Hakem’i esir aldılar. Kervânın eşyasını da ganîmet olarak aldılar.
Durum Resûl-ü Ekrem (s.a.v.)’e haber verilince, Efendimiz (s.a.v.): “Ben size böyle yapmağa müsâade etmedim” buyurdu, ganîmeti de reddetti.
Bu sûretle müslümanlarla Kureyş arasında bir kan davası meydana çıkmış oldu.
Bu olay üzerine Kureyş küffârı Muhammed (s.a.v.) haram olan ayda kan döktü, ganîmet aldı diye söz ettiler.
Kâfirler Ashâb’dan hatâ ile bir iş sâdır olduğu için ta’n ederler ammâ, kendilerinden kasıdla dört fesâd-ı âzîm (büyük fesad) sâdır olmuştur ki, Allah-ü Teâlâ katında bunlar ondan ekberdir (daha büyüktür).
1- Halkı İslâm’dan men’ederler.
2- Hakk Celle ve Alâ Hazretlerine îmân getirmezler, kâfir-i billâh olmuşlardır.
3- Müslümanları Ka’betullah ziyâretinden men’ederler.
4- Mescid’ül-Haram ehlini, ya’ni Rasûlullah (s.a.v) Hazretlerini ve Ashâb’ını ezâ ve cefâ ile Mescid’ül-Haram’dan ya’nî Mekke’den çıkardılar.   (Hz. R.Mahmûd Sâmî (k.s.), Bedir Gazvesi, Sh: 15)