Abdullah b. Ömer (r.a) Resûlullah (s.a.v)’in şöyle buyurduğunu rivâyet eder: “Allah’ın kadın kullarını mescitlere gitmekten alıkoymayın! (Buhârî, 2/80; Müslim, 1/136)
Ehl-i hikmetten biri şöyle der: “Bir hususta aşırı gidip sınırı aşan kişi, tıpkı o işi ihmal edip eksik yapan gibi kınanır.”
Kadınların mescide gitmeleri yasaklanmadığı gibi teşvik de edilmemiştir. Nitekim Ümmü Seleme (r.anhâ)’nın nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kadının geceledigi odasında kılacağı namâz, evinde (sofa) kıldığından daha hayırlıdır. Evinde kıldığı namâz, konağında kıldığı namâzdan daha hayırlıdır. Konağında kıldığı namâz, kavminin mescidinde kıldığından daha hayırlıdır.” (Münziri, Tâberânî)
İffet sahibi hür kadınlar ihtiyaçları için çıkmak zorunda olduklarında bunları gidermek için dışarı çıkabilirler. Bunun için Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Siz kadınların dışarı çıkmasına izin verildi. Ancak, sadece ihtiyaçlarınızı yerine getirmek için!” (Buhârî, Nikah, 115)
Resûlullah (s.a.v) zorunlu ihtiyaçları için hanımlarına genel olarak izin vermişti. Ancak onlar, Resûlullah (s.a.v)’in izni olmadan ve rızasını almadan dışarı çıkmazlardı. Kadın, mecbur kaldığı durumlar dışında, yani dışarı çıkmadan ihtiyacını gideremeyeceği haller dışında çıkmamalıdır.
Resûlullah (s.a.v) bir gün kızı Fâtıma (r.anha)’a:
“Kadın için en hayırlı olan nedir?” diye sordu; Hz. Fâtıma (r.anha): ‘Onun yabancı bir erkeği ve yabancı bir erkeğin de onu görmemesidir” derdi; bu cevap üzerine Resûlullah (s.a.v) kızını kucakladı ve: “Fâtıma benden bir parçadır!” buyurdular. (Bezzâr, Müsned, No:1405)
Sahâbe-i Kiram, kadınların dışarıdan görülmemesi için evlerinin duvarlarındaki delik ve çatlakları iyice kapatırlardı.
Ömer b. el-Hattâb (r.a): “Kadınların örtülerini çıkarmamaları konusunda onlara tembihte bulunun ve dikkat edin!” buyurmuştur.
(Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtu’l Kutub, s.462-463)
6 Cemaziyelahir 1438, Mevlâna Takvimi