Kabirden Şeytan Çarpmış gibi Kalkanlar
Allâhü Te‘âlâ buyurdu: “Ribâyı (faizi) öyle kat kat artırılmış olarak yemeyin, Allâh (c.c.)’dan korkun, ta ki muradınıza eresiniz.” (Âl-i İmran s. 130)
Allâhü Te‘âlâ buyurdu: “Ribâ (faiz) yiyenler kendilerini şeytan çarpmış birer mecnundan başka bir halde kabirlerinden kalkmazlar. Böyle olması da onların alım satım da ancak riba gibidir demelerindendir. Halbuki Allâh alış verişi helâl, ribayı haram kılmıştır.” (Bakara s. 275) Katade (r.a.): “Faiz yiyen, kıyâmet gününde deli olarak diriltilecek. Bunun böyle olması diğer insanlar onun tefeci olduğunu bilmeleri içindir.” buyurmuştur.
Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’dan Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in şöyle anlattığı rivâyet olunmuştur: “Mirac gecesi bir topluluk gördüm, her bir adamın karnı kocaman bir ev gibi öne doğru çıkmış bir halde Firavun hanedanının yolları üzerinde dizilmişlerdi. Firavun hanedanı ise akşam sabah cehenneme arzolunurlar. Firavun hanedanının ne işiten, ne de laf anlayan ürkmüş develer gibi sağa sola koşuştuklarını, bu adamlar hissettiklerinden yollarından çekilmek istiyorlardı. Fakat karınlarının aşırı derecede büyüklüğü bana imkân vermiyordu. Firavun hanedanı onları da kendi içlerine katarak ateşe doğru hem giderken hem de dönerken birlikte azab olunuyorlardı. İşte bu adamların dünya ile ahiret arasında bir geçit yeri olan kabirdeki azabları bu idi. Cebrail (a.s.)’a: “Bunlar kimlerdir?” diye sordum. Cebrail (a.s.): “Bunlar faiz yiyenlerdir, kabirlerinden şeytan çarpmışcasına kalkacaklardır” cevâbını verdi.”
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) buyurdu: “Bir toplumda faiz yaygınlaşırsa muhakkak içlerinde delilik çoğalır, bir millette zinâ zuhur ederse içlerinde öletlik (farkedilir derecede çok ölüm) belirir. Bir kavim, tartı ve ölçüde hile yaparsa Allâh (c.c.) kendilerinden yağmuru keser, senelerce kıtlığa maruz kalırlar.”
(İmâm Şemsüddin ez-Zehebî, İslâm Şeriatinde Büyük Günâhlar, s.41-42)