İslâm’da kadının başlıca vazifeleri şunlardır: Kulluk vazifeleri yâni ibâdetlerini yerine getirmek. Kişisel vazifeleri, namus ve iffetine leke getirecek şeylerden sakınmaktır. Ailevi vazifeleri; kocasının meşru’ isteklerine itaat etmek, çocuklarını terbiye etmek, kocasının malını korumak.
Allâhu Teâlâ şöyle buyuruyor: “Erkekler, kadınlar üzerinde kaimdirler (onların işlerini görürler, yöneticidirler). Bu, Allah’ın, bazısını üstün kılmış olması ve erkeklerin, mallarından infak eder olmaları sebebiyledir. Bu durumda sâliha kadınlar, itaatkâr olup Allah’ın korumasını emrettiği, kocasının bulunmadığı zamanda da koruyanlardır.” (Nisâ s. 34)
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Hangi kadın, kocasının izni olmaksızın, kocasının evinden çıkarsa; evine dönünceye veya kocası ondan razı oluncaya kadar Allâhu Teâlâ’nın gazâbındadır.” (Hatip, Muhtarul, s. 50.) Resûlullah (s.a.v.), bir hadîsinde kadının vazifelerini sayarken şöyle buyuruyor: “Bunlardan biri; kocasının evinden onun izni olmadan çıkmamasıdır. Eğer böyle yaparsa Allah (c.c.) ve gazâb melekleri ona, tövbe edinceye veya geri dönünceye kadar la’net eder.” (Tayalisî Müh. Ehadis, s. 67.)
Şu hadîs-i şerîfte genel olarak kadının mes’uliyetini beyan etmektedir: “Kadın; beş vakit namâzını kıldığı, Ramazan orucunu tuttuğu, namusunu koruduğu ve kocasına itaat ettiği vakit ona, ‘cennetin hangi kapısından istersen gir.’ denilir.” (Feyzü’l-kadir c.1, s.392)
Allah (c.c.) herkese yaratılışta hakkını vermiştir. Allâhu Teâlâ şöyle buyuruyor:“Yaratan hiç bilmez olur mu?” (Mülk s. 14) Bu kelâma, yakînen îmân eden; Allah (c.c.)’ın, kulları hakkındaki hükmüne râzı olmuş demektir. Allâhu Teâlâ; kadın ve erkek her iki cinse de kapasitelerine ve kudretlerine göre farklı sorumluluklar vermiştir. Herkes, kendine çizilen sınıra razı olsa, sosyal düzen de kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Her iki cins, kendi fıtrî özelliklerini koruyacak ve bu sayede; işsizlik, maaşların yeterli olamaması gibi problemler de ortadan kalkacak veya en aza inecektir.
(Muhterem Ömer Muhammed Öztürk’ün Sohbetlerinden derlenmiştir.)
2 Nisan, Mevlana Takvimi