Binâenaleyh, Müslüman soyundan gelmemiş olan bir adam Müslüman olmayı arzu ederse “Allâh’ın birliğine, O’ndan başka tapılacak olmadığına ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Peygamber olduğuna imân etmesi, bunu kabul ve tasdîk eylemesi” îcâb eder. Müslümanlık dâiresine girmesi için bu kadarı kâfidir. Ona başka bir merasim de lâzım değildir. Bu iki esası kabul eden bir insan mü’mindir. (Bu da kelime-i şahâdet getirmekle olur.)
Ancak bu îmân ve tasdikini şöylece açıklarsa daha iyidir: “Ben İslâm dîninden başka her dinden uzaklaştım. Ben Allâh’ın Birliğine, Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Allâh’ın kulu ve Peygamberi olup, O (s.a.v.)’in Peygamberliğinin umumi olduğuna ve Hz. Îsâ (a.s.)’ın da diğer peygamberler gibi sâdece Allâh’ın kulu ve Peygamberi olduğuna, âhiret gününe, kaza ve kadere, hayır ve şer, her şey Allâh’ın yaratması ile vukûa geldiğine inandım ve îmân ettim.”
Bundan sonra tepeden tırnağa kadar bedenini yıkamak suretiyle bir temizlik yapması ve İslâm’ın diğer hükümlerini de yavaş yavaş öğrenmesi tavsiye olunur.
(Ahmed Hamdi Akseki, İslâm Dîni, 60-61.s.)