Bir  mü’min, peygamberlerin derecelerinin velilerin mertebelerinden üstün olduğuna inanacak.
Çünkü veliler yüce derecelere ancak Allah ve Resûlüne, üstün bir tâat göstermekle yükselebilirler. Peygamberlere tâat ise Allah’a saygının tâ kendisidir. Nitekim Allah Celle ve Alâ şöyle buyuruyor:
“Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerle, sıddîklarla, şehidlerle, iyi adamlarla berâberdirler. onlar ne iyi arkadaştır.” (En-Nisâ: 69)
Başka bir âyette de (meâlen) şöyle buyuruluyor:
“Kim Allah’a Peygamberine itaat ederse (Allah) onu altından ırmaklar akan Cennetlere sokar ki onlar orada ebedî kalıcıdırlar. Bu, en büyük bir kurtuluş (ve saâdet) dir”. (En-Nisâ: 13)
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor:
“Ben Âdem oğlunun efendisiyim. (Ama) böbürlenmiyorum”.
(Sevadü’l A’zam, Sh: 37)