— Allah Teâlâ çamurdan madenleri, nebâtı, hayvanatı sıyırıp çıkardıktan sonra bunların bir hülasasından da insanı hiç yokken yaratmış ve insan bunların sonuncusu olmuştur.
— Sonra da onu, insan cinsini mekanetli bir karargah olan rahimde nutfe yapmıştır.
— Sonra o nutfeyi rahime iliştirip pıhtılaştırmıştır.
— Arkasından kan pıhtısını et parçası haline getirmiştir.
— Daha sonra et parçasından bir takım kemikler yaratır ki hikmetin gereği bu kemikler bedenin çatısını oluşturmaktadır. Bu kemiklerin anne karnında yumuşak olup dünyaya gelince sertleşmesi de hikmettendir.
— Arkasından vücudun uzuvlarına uygun bir şekilde yaratılan kemiklere yine münasip şekilde et giydirilir.
— Sonra ruhuyla, cihazlarıyla, kuvvetiyle, zerai’etiyle güzel bir varlık haline getiriliyor.
İmdi yaratanların en güzeli Allah (c.c.)’dır ki, O’nun şanı çok yücedir.
Buraya kadar mükemmel suretle yaratılan insanoğlunun gayesiz yaratılmadığını hatırlatarak bundan sonra karşılaşılacak iki safha da şöyle zikredilir:
— Sonra şüphesiz muhakkak öleceksiniz.
— Sonra da muhakkak ba’solunacaksınız (Hesap vermek için). Mutlak suretle bu safhalardan geçeceğimize göre kendimizi şimdiden hesaba çekelim.
(Hak Dini Kur’an Dili. Cilt 5, Sh. 3437)