Yüce Allah (c.c.)’ın, insana, daha döl yatağında nutfe halinde iken bir meleği nasıl vazifelendirdiğini de, Peygamberimiz (s.a.v: şöyle açıklar;
«Nutfe, döl yatağında kırk gün veya kırk gece eğleşince, yüce Allah, ona bir melek gönderir.
Melek; «Yâ Rab! Onun rızkı nedir?» diye sorar.
Meleğe Allah tarafından onun rızkı söylenir.
Melek «Yâ Rab! Onun eceli nedir?» diye sorar.
Meleğe; Allah tarafından onun eceli de söylenir.
Melek; «O erkek mi, yoksa dişi mi olacak?» diye sorar. Meleğe; bu da bildirilir.
Melek; «Yâ Rab! O, şakî midir, yoksa, saîd midir?» diye sorar.
Meleğe; onun ne olacağı da bildirilir.
«Arşı yüklenen, bir de onun etrafında bulunan (melekler) Rablerini hamd ile teşbih ederler. O’na iman ederler. Mü’minlerinde yarlığanmasım isterler: «Ey Rabbimiz, senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe edenleri, senin yoluna uyub gidenleri yarlığa, onları cehennem azabından koru»
(Mü’min: 7) (Sohbetler. Asım Köksal)