İman lügatta bir şeye inanmak, bir şeyi tasdik etmek «Bu şey böyledir, şöyledir.» diye hüküm vermektir.
Istılahta; «Allah (c.c.) katından bildirdiği şeyleri, bir mâni yok ise dil ile ikrar etmek, bunların hakkında şehadette bulunmaktır.
İman asıl bu tasdikten ibarettir. Fakat böyle inanılıp kalp ile samimi surette tasdik edilen şeyleri, bir mani yok ise dil ile ikrar etmek, bunların hakkında şahadette bulunmakta lâzımdır. Çünkü bir kimse Allah Teâlâ’yı vesair iman edilecek şeyleri kalben tasdik ettiği halde lisan ile ikrar eylemezse hali insanlarca meçhul kalır, onun müslüman olduğuna hükmedilemez.
İman hususunda bu tasdik ve ikrar ile beraber namaz, oruç gibi güzel ameller de lâzımdır. Bizler bu amellerle mükellefiz. Bu ameller imana kuvvet verir, imanın kalpteki nurunu artırır, insanı azaptan kurtarır. Allah Teâlâ’nın lutuflarına, inayetlerine erdirir.
İslâm ise; lügat itibari ile, itaat, inkıyad, bir şeye teslimiyet manalarına gelir. Istılahta ise «Allah Teâlâ’ya itaat etmek, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin din namına bildirmiş olduğu şeyleri, kalb ile, lisan ile kabul ve tahsin eylemek.» tir.
İslâm tabiri bazen güzel ameller manasında bazen de iman manasında kullanılır.
«Allah (c.c.) katında hak din İSLÂM’dır.» (Ali İmran)
(Büyük İslâm İlmihali, Sh. 8)