Îmân sâhibine, Allâh-ü Teâlâ’nın kısmet ettiği şeye râzı olmak düşer; çünkü Allâh’ın taksimine razı olmak, Peygamberler (A.S.)’ın ve sâlihlerin ahlâkıdır.
Ebû’d-Derdâ (R.A.) şöyle rivâyet eder:
“On iki haslet vardır ki bunlar, Peygamberler (A.S.)’ın ahlâkları arasındandır: 1) Allâh’ın va’dine îmân etmek, 2) Halkın elinde bulunanlardan ümîd kesmek, 3) Şeytâna düşmanlık göstermek,                4) Nefisleriyle mücâhedeye yönelmek, 5) Halka karşı şefkat duymak, 6) Halkın eziyyetlerine katlanmak, 7) Cennete îmân etmek, yani sâlih amelin zâyi’ olmayacağına yakînen îmân etmek, 8) Dostlukta mütevâzi olmak, 9) Düşmânlıkta nasîhatı ve adâleti elden bırakmamak, 10) Fakrı, sermâye edinip malın fazlasını tutmamak, onu fakirlere dağıtmak 11) Dâimâ abdestli bulunmak, 12) Dünyâlık şeylerin elde edilmesinden ferâhlık duymamak ve dünyâlık şeylerin elden çıkmasına da üzülmemek.”
(Fakîh Ebû’l-Leys Semerkandî (R.H.), Tenbîhü’l-Gâfilin, S. 723)