Fudayl b. İyaz (r.âleyh), İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (r.a.) hakkında şöyle demiştir: “İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe, fıkıhtaki başarısı ve takvâsıyla tanınmaktaydı. Çevresindeki kimselere ikrâmda bulunan zengin bir kimseydi. Gece ve gündüz ilim öğretme konusunda son derece sabırlıydı. Kendisine helâl ve haram konularında sorulan sorulara hemen cevap vermez, susmayı tercih ederdi. Daima doğru olanı tercih eder, ona davet ederdi. Yöneticilerin ikrâmlarından uzak dururdu. Kendisine sorulan meselelerde sahih bir hadîs bulunursa onu esas alır, sahâbe fetvâları varsa tercihte bulunur, bunlardan biri yoksa kıyâs yapardı.”

Güvenilir bir râvi olan Fudayl b. İyaz (r.âleyh), bu açıklamalarıyla İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (r.a.)’in fetvâlarında öncelikle sahih hadîsleri esas aldığını ifade etmektedir. “Sahih hadîsleri esas alırdı” şeklindeki beyânıyla İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (r.a.)’in, dönemindeki tüm hadîsleri bildiğini açıklamaktadır. Onun “sahâbe fetvâsını tercih ederdi” açıklaması ise, İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (r.a.)’in sadece Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hadîslerini bilmediğini, aynı zamanda sahâbeye ait bilgilere de sahip olduğunu göstermektedir. Böylece İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (r.a.), fıkıh usûlünde de kullanılan daha fakih, daha bilgili ve Hz. Peygamber (s.a.v.) ile uzun süre birlikte bulunmak gibi kurallara göre, sahâbîlerin fetvâları arasında tercihte bulunurdu. Fudayl b. İyaz (r.âleyh), sonunda İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (r.a.)’in Kur’ân, Sünnet veya sahâbe fetvâlarını esas alarak kıyâs yapmakta başarılı olduğunu ifade etmektedir.

(Dr. Muhammed Kasım Abduh el-Harisî, Muhaddisler Nazarında İmam-ı A’zam Ebû Hanîfe (r.a.), c.1, s.207-208)

Bir Yorum Bırak