II. Abdulhamid Han’ın Sınai Hamleleri ve İslam Dünyasındaki Prestiji

II. Abdulhamid Hân’ın Sınâi Hamleleri ve İslâm Dünyasındaki Prestiji. II. Abdülhamid (r.âleyh) Hazretleri’nin çok üstün bir sanayi anlayışı vardı. Avrupa’da, kendisine hediye edilmek üzere bir binek otomobili yapılmıştı. Bu hediye kendisine arzedildiğinde II. Abdülhamid Hân Hazretleri bunu kabul etmediler, bu otomobilin fabrikasını kurmalarını istediler.


II. Abdülhamid (r.âleyh) Hazretleri’nin çok üstün bir sanayi anlayışı vardı. Avrupa’da, kendisine hediye edilmek üzere bir binek otomobili yapılmıştı. Bu hediye kendisine arzedildiğinde II. Abdülhamid Hân Hazretleri bunu kabul etmediler, bu otomobilin fabrikasını kurmalarını istediler. Talebleri şu oldu: “Bunun dünyada en iyi, en yüksek yapılan fabrikası hangisidir? O fabrikadan biraz daha iyisini yapmaya mecbursunuz. Yapabiliyorsanız yapınız. Yoksa yapmayınız!”
Bu anlayıştan dolayıdır ki onun kurduğu bütün fabrikalar zamanında dünyanın en üstün fabrikaları idi. Bugün dahi dünyanın bütün saraylarının perdesini ancak onun tesis ettiği Hereke Tekstil yapabilmektedir. Bu fabrikanın dokuduğu perdelerin Türkiye’de piyasaya bile çıkamadan birkaç sene öncesinden randevu ile hazırlanabiliyor.
(İbrahim Eken, Kulluk, s.279)
II. Abdülhamid Hân’ın İslâm dünyasındaki prestiji muazzamdı. Doğu Türkistan, Orta Afrika’daki zenci Barnu krallığı bile, Sultan Abdülhamid Hân’ın adına hutbe okutup para bastırıyor, padişahı metbû tanıyorlardı. Osmanlı subayları, doktorları, hocaları din adamları, İslâm âleminde gezip dolaşıyorlardı. Bugün (1967) bile Afrika’nın bazı ücra yerlerindeki camilerde II. Abdülhamid adına hutbe okunduğunun basına intikâl ettiği hatırlanırsa, bu hükümdarın şahsî prestiji hakkında bir fikir edinmek kaabil olur. Halbuki II. Abdulhamid Hân’dan sonra V. Mehmet Reşad, VI. Mehmed, Vahdettin gelmiştir. Padişahın İslâmi siyaseti, başta İngiltere olmak üzere Fransa ve Rusya’yı fevkalede ürkütüyordu. Bu ürkekliğin derecesini anlamak için o zamanın diplomatik vesikalarına göz gezdirmek kâfidir.
(Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi)