Kur’ân-ı Kerîm’de: “Böylece biz İbrahim’e göklerin ve dünyanın hükümranlığını, acâib ve garaibini gösterdik.” (Enam s. 75) buyurulduğu veçhile İbrahim (a.s.) her gece göğe çıkarılırdı.
Hz. Ali (r.a.)’den rivayetle, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “İbrahim (a.s.) yine bir gece semaya çıkarıldı. Kötü bir iş yapan bir günahkârı gördü ve şöyle dedi:
 “Ey Allâh’ım! Bu adam senin rızkını yiyor, senin yerinde yürüyor ve emirlerini yapmıyor. Sen onu helâk et!” Allâhü Teâlâ da o kimseyi helâk etti.
Başka bir günahkârı gördü, onun da helâkine duâ edince Cenâb-ı Hakk, İbrahim (a.s.)’a şöyle vahiy buyurdular: “Ey İbrahim! Muhakkak sen duâsı kabul olunan bir kimsesin! Kullarımın helâki için duâ etmekten vazgeç ve onlara mühlet vererek yavaş yavaş davran. Çünkü ben onların isyanlarını daima görüyorum da yine helâk etmiyorum. Zîra onların benim yanımda üç hususiyetleri vardır:

  1. Kul, yaptıklarına ya tevbe eder ben de tevbesini kabul ederim,
  2. Veya onun soyundan beni zikredecek bir nesil çıkarırım

      3.Veyahut da kıyamet gününde istersem onu affederim, istersem cezalandırırım.
İbrahim (a.s.) yere indiğinde Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen rüya kendisine gösterildi. Allâhü Teâlâ’nın İbrahim (a.s.)’a oğlunu kurban etmesini emir buyurmasının sebebi, İbrahim (a.s.)’ın âsî kullara şiddetli, olup, onlar hakkında az merhametli bulunmasıdır.
(Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.), Hz. İbrahim (a.s.), s.42-43)