“Ey İsrailoğulları! Ben size gönderilen Allâhu Teâlâ’nın peygamberiyim. Benden evvel Musa’ya nazil olan Tevrât’ı tasdik edici ve benden sonra gelecek Ahmed (Muhammed aleyhisselam) ismindeki peygamberin müjdecisiyim.” (Sâf s. 6)
Hazreti Îsâ (a.s.), İsrailoğullarına gönderilen ve Kur’ân-ı Kerim’de ismi bildirilen peygamberlerdendir. Annesi hazreti Meryem’dir. Hazreti Meryem o zamanda bulunan tüm kadınların en fazîletlisi idi. Nitekim Buhâri’de Hazreti Ali’nin rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfde, Peygamber Efendimiz (s.a.v); “Îmrân kızı Meryem, zamanında dünyâda bulunan bütün kadınların hayırlısıdır. Bu Ümmetin kadınlarının en hayırlısı da Hatîce’dir (r.anhümâ)” buyurmuşlardır.
Hz Îsâ (a.s)’ın göğe çıkarılması şöyle olmuştur: Îsâ (a.s.) havarileri ile gizlice sohbet ediyordu. Yahudiler ise onu öldürmek için sıkı sıkıya arıyorlardı. Hz Îsâ (a.s) havarilerine dedi ki “horoz ötmeden yani sabah olmadan sizden biriniz beni inkar edecek ve pek az bir paraya satacaktır” gerçekten havarilerden Yuda Şem’un sabah olmadan vardı, yahudilerden bir miktar rüşvet alıp Hz. Îsâ (a.s)’ın yerini haber verdi. Yahudiler hemen Hz. Îsâ (a.s)’ı tutup öldürmek için gittiler, hırs ve telaş içinde Allah (c.c)’ın hikmetiyle yanılıp hain Yuda’yı tutup astılar ve Hz. Îsâ (a.s)’ı astık sandılar. Allah (c.c) ise Hz. Îsâ (a.s)’ı İdris (a.s) gibi göğe kaldırdı ve onu dünya sıkıntısından kurtardı.
Îsâ (a.s) kıyamet yaklaşınca, Şam’daki Ümeyye Câmii minaresine inecek ve kırk sene yaşayacaktır. Bu zaman zarfında, İslâmiyet’i yayacak ve Hazreti Mehdî ile buluşacaktır. Sonra Medine’de vefat edip, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in medfûn bulunduğu Hücre-i Saâdete defn olunacaktır. Îsâ (a.s.), gökten indirildiği zaman, İslâmiyet’e uyup, kendi ictihadı ile hüküm çıkaracaktır. İctihad ile çıkaracağı bütün ahkâmın mâm-ı A’zam’ın ictihadına uygun olacağını Muhammed Pârisâ (k.s.) bildirmektedir. (Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi,c.2 s.383-430)
(Ahmed Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya ve Tevârih-i Hulefa, s.44-45)