Nemrud, İbrahim (a.s)’ı yanına çağırıp: “Senin, şu ibadet etmekte olduğun ve halkıda, ona, ibadete davet ettiğin, başkalarına karşı, kudretinin ululuğundan ve üstünlüğünden söz ettiğin İlâhını gördün mü? Nasıldır o?” diye sordu. İbrahim (a.s.): “Benim Rabb’im, hem diriltir, hem öldürür!” deyince, Nemrud: “Ben de, diriltirim, öldürürüm!” dedi. (Bakara S. 258) İbrahim (a.s.), ona: “Sen, nasıl diriltir ve öldürürsün?” diye sordu. Nemrud: “Tutup ölümüne hükmettiğim iki adamdan birini, öldürürüm, onu, öldürmüş olurum. Diğerini ise, affedip sağ bırakırım. Onu da, diriltmiş olurum!” dedi. Bunun Cenab-ı Hakk (c.c.)’nun diriltmesiyle denk olmadığını bildiği halde İbrahim (a.s.) daha kuvvetli delil öne sürerek: “Allah (c.c.), güneşi doğudan getiriyor. Haydi, sen, onu batıdan getir bakayım?” deyince, kâfir (Nemrud), şaşırıp, tutulup kaldı. “Allah, zâlimler güruhunu, muvaffak kılmaz.” (Bakara S. 258) Bunun üzerine, Nemrud, İbrahim (a.s.)’ı, zindanda yedi yıl hapsetti. Bundan sonra, Nemrud ile kavmi, İbrahim (a.s.)’ın öldürülmesi üzerinde söz birliği ettiler. “Onun için bir bina çatınız da, alevli ateşin içine atınız onu!.” (Saffât: 97) “O’nu, yakınız! Bu suretle, tanrılarınıza, yardım ediniz, eğer bir iş yapanlarsanız!” dediler. (Enbiyâ S. 68)
Nemrud, İbrahim (a.s.) için, her çeşit odun toplanmasını emretti. Odunların, en sert ve dayanıklı cinslerinden odun toplandı. Hattâ, İbrahim (a.s.)’ın köyünden, hasta bir kadın: “Tanrı, beni, hastalıktan kurtarırsa, İbrahim (a.s.) için, odun toplayayım!” diyerek adak adamıştı. Nemrud, İbrahim (a.s.) için, toplattığı çakıl taşlar ile de geniş bir ateş çukuru, tandır yaptırdı. Ateş ocağı, Guta kariyesinde idi ve ocağa, üç ay odun toplanıp yığılmıştı. Ocağın içine yığılan odunları, her taraftan tutuşturdular. (Devamı Yarın)
(Taberî-Tarih c.1,s.123-124, Sâlebî-Arais s.77, İbn.Esîr-Kâmil c.1.s.98-99)
22 Ocak, Mevlâna Takvimi