“Gideceğiniz memlekette zinhar zulüm ve teaddi et­meyiniz, çok yaşlı olanı katl etmeyiniz. Kadın ve çocuk­ları da katl etmeyiniz. Hayvanatı da helak etmeyiniz. Düşman ile ahid ve karar etdikte, ahdinizi bozupta ik­rarınızdan dönmeyiniz ve manastırlarda bir takım Ruhbanlar vardır ki, onları kavl-i batılları iktizası nefis­lerini habsetmişlerdir. Onları sakın katl etmeyiniz. Mabedlerini hedm etmeyiniz ve zaruret fevkâlede olma­dıkça hayvanatı kesmeyiniz ve ağaçları da kesip yak­mayınız.”
Hz. Ebu Bekir (r.a.), Yezid bin Süfyan’ı Şam’a gönde­rirken şu sözleri söylemişti:
“Ey Yezid!.. Senin akrabaların vardır. Lâkin başka­larına tercih ederek onlara iş vermek isteyeceksen, se­nin namına en ziyade endişeye düştüğüm nokta bu­dur. Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Müslümanların işinden bir işi deruhde edip iltimas eseri olarak o işe birini tayin eden Allah (c.c.)’ın lanetine duçar olur. Cenab-ı Hakk (c.c.) ondan bir mazeret veya fidye Vabul etmez, onu Cehennem’e atar.” buyurmuştur.
(Hz. Mahmud Sâmi (k.s.), Hz. Ebu Bekir (r.a))
***
HADİS-İ ŞERİF
 
“Sebepsiz akraba ziyaretini kesen ve bunu helâl sayan kimse Cennette giremez.”
(Buhari, Cilt: 12, Sh.: 123)