Hz. Ali’nin Dilinden Ölüm
Hz. Ali’nin Dilinden Ölüm başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
“Ey Allâh (c.c.)’un kulları! Vallâhi ölümden kurtuluş yoktur. Önüne durursanız yakalar, kaçarsanız yetişir. Kurtuluş yoluna koşunuz! Acele edin! Acele edin! Arkanızda sizi hemen isteyen bir kabir var. Onun sıkmasından, karanlığından ve yalnızlığından korununuz. Kabir ya cehennem çukurlarından bir çukur ya da cennet bahçelerinden bir bahçedir. O her gün üç defa lisan-ı hâl ile: “Ben karanlıklar eviyim! Ben yılan çıyan yuvasıyım! Ben yalnızlık diyarıyım!” der. Dikkat edin! Ondan ötesi daha da kötüdür. Ateşinin ısısı yüksek, dibi derin ve zinetleri de demir kelepçelerdir. Bekçisi Zebani’dir. Cehennemin ötesinde ise muttakîler için hazırlanmış, genişliği yer ve gökler kadar olan cennet vardır. Allâh (c.c.) bizleri ve sizleri müttakîlerden kılsın! Bizleri ve sizleri elem verici azaptan korusun.”
Hz. Ali (r.a.), dünya hayatının fâniliği hakkında şunları söylüyordu: “Ey Allâh (c.c.)’un kulları! Siz bu dünyadan göçüp gidenlerden farklı değilsiniz. Onlar sizden daha uzun ömürlü, daha kuvvetli, daha mamur beldelere ve daha ölmez eserlere sahip idiler. Birkaç nesil sonra sesleri sakinleşti ve tamamen duyulmaz oldu. Cesetleri çürüdü, yurtları bomboş kaldı ve eserleri yok oldu. Onlar muhteşem saraylarını, konforlarını ve atlastan dokunmuş yatak yastıklarını, üzerleri taşlarla örtülü, toprak yığılı viranelere, mezarlara değiştiler. Yerleri dar, sakinleri gariptir. Onlar orada yalnızların, kendi başının derdine düşenlerin ve birbirleriyle samimi olmayanların arasındadırlar. Heyhât! Onların, “Ya Rabbi! beni tekrar dirilt, belki iyi ameller yapar ve bıraktıklarımı tamamlarım.” demeleri sadece kendi laflarıdır. Onları arkalarında, tekrar diriltilecekleri güne kadar geri dönmelerine manî olan engeller vardır. Amel defterleri ortaya konur konmaz, günâhkarların defterlerinde olanlardan korktuklarını görürsün. Onlar “Vah bize, eyvah bize! Bu defter nasıl olmuş da büyük küçük, birşey bırakmadan hepsini muhafaza etmiş.” derler. Yaptıkları her şeyi o defterde görürler. Rabbiniz hiç kimseye zulmetmez.”
(Hz. Mahmud Sâmî (k.s.), Hz. Ali (r.a.), s.172-173)