Hatem-i Esam’a namazın âdabı soruldu­ğunda şöyle cevap vermiştir:

« Namaz kılarken sağ tarafında Cenne­ti ve sol tarafında Cehennemi mülâhaza ve Sıratı ayaklarının altında ve Mizanı da gözü­nün önünde bilerek ve Cenab-ı Hakk (c.c.) hazretlerini de her ne kadar ben onu göremi­yor isem de o beni görüyor bilerek zahirde ve bâtında bütün sırlarıma da vâkıf olduğunu mülâhaza ederek ona göre namaz kılmak lâ­zımdır.» deyince; oradakiler:

Ya Civan! Sen böylece namazı ne za­mandan beri kılarsın? Hâtem de:

«Yirmi seneden beri kılarım, demiş.» İçlerinden birisi yanındaki refiklerine:

Kalkınız elli senelik namazımızı kaza ve iade edelim.

Hz. Ali (k.s.)’den rivayetle (s.a.v.) efendi­miz buyurmuşlardır ki:

«Bir kimse namaza tembellik eder ve kü­çük görürse Allah onu onbeş sıkıntıya sokar:

Salihlerin defterinden silinir. Hayat bere­keti kaldırılır. Rızkının bereketi kaldırılır. Na­mazlarını kaza etmeyince onun işlediği hayır­ları kabul olunmaz. Duası kabul olunmaz. Sa­lih kulların duasından nasibi olmaz. Ölürken şiddetli susuzluğa duçar olur. Vefatı ansızın olur.