Hindistan Fatihi Babur Şah

Hindistan Fatihi Babur Şah. Bâbur Şah, yalnız Türk’lüğün değil, cihan tarihinin en seçkin şahsiyetlerinden biridir. Askerî, siyasî ve idarî büyük dehâsının yanında, muazzam bir edebî dehâya da sahipti.

Zahîrüddin Muhammed Babur Mirza, 14 Şubat 1483’te Türkistan’ın Fergana ülkesinde doğdu. Büyük Timur’un 5. kuşaktan torunuydu. Babası Sultan Ebû-Said Mirza’nın ölünce, 3 oğlunun büyüğü olan Bâbur, Fergana tahtına geçti. Semerkand’da Türkistan hakanlığı tahtında oturan amcasını metbû tanıyordu. Henüz 11,5 yaşını bile tamamlamamıştı. Amcasının ölümünden sonra, 3 defa Türkistan imparatorluk tahtına oturdu; üçünde de atası Timur’un başkentinden kovuldu. Bu şekilde Timuroğulları’nın sonuncu Türkistan hâkanı oldu. 1504 Haziranında yalnız imparatorluk tahtını değil, baba mirası olan Fergana’yı bile rakibi Şıban Han’a kaptırdı.
Bu anda Sultan Bâbur’a, mahvolmuş bir genç nazarıyla bakılıyordu. 21 yaşındaydı. Çevresinden ayrılmayan ve şahsına şiddetle bağlı kalan bir avuç insanla güneye indi. 9 Ekim 1504’te Kâbil’i fethedip kendisine başkent yaptı. Aynı zamanda Gazne’yi alarak birkaç yıl içinde Afganistan’ın büyük bir kısmını kaplayan bir krallık kurdu. İstikbâlini Hindistan’da aramaya karar verdi. Hindistan’ı fethetmek üzere Kâbil’den hareket etti. 21 Mayıs 1526’da, yani Batı Türkleri’nin Mohaç zaferinden birkaç ay önce, Pânîpât meydan muharebesini 7 saat içinde kazandı. Sultan İbrahim Lûdî’nin 100.000 asker ve 1.000 filden müteşekkil ordusunu yok etti. Bu anda Hindistan Türk imparatorluğu tâcı, Lûdîler’den Bâbur’a, yani Timuroğulları’na geçmişti.
Bâbur Şah, yalnız Türk’lüğün değil, cihan tarihinin en seçkin şahsiyetlerinden biridir. Askerî, siyasî ve idarî büyük dehâsının yanında, muazzam bir edebî dehâya da sahipti. Bütün Türk edebiyatının en büyük şair ve ediplerinden biridir. Türkçe dışında mükemmel şekilde Farsça, Arapça ve Moğolca konuşan, okuyan ve yazan Bâbur, aynı zamanda bir edebiyat nazariyecisi, hukukçu, botanik ve zooloji bilgini, hattat ve bahçe mimarı idi.
(Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar, s.79-81)