Hilm, öfkeyi yutmaktan daha üstündür. Hilm, doğrudan doğruya heyecanlanmamak, sinir sistemine hâkim olmaktır.
Bu bakımdan hilm, aklın kemâline delâlet eder, gazap kuvvetinin kırıldığını, (öfkenin) akla baş eğdiğini ifâde eder.Hilmin dört fazîleti vardır. a) Allah sevgisine erişmek. İsfehânî’nin Hz. Aişe’den (r.a.) yaptığı rivâyette, Peygamber (s.a.v.) buyurmuşlar ki: «Allah’ın sevgisi, öfkelendikten sonra yumuşayan kimseye vâcip olur.»
Taberânî’nin Hz. Fâtıma’dan (r.a.) yaptığı rivâyette, Resûlüllah (s.a.v.) buyurdular ki: «Şüphesiz Allah terbiyeli,
edepli, yumuşak ve halkın elinde olan şeyden gözünü kesen, iffetli kimseyi sever; terbiye dışı konuşan, ısrarla halktan bir şeyler dilenen kimseyi sevmez.» b) Resûlüllah (s.a.v.) Efendimizin zîneti ve matlûbudur. İbni Ebî Dünyâ’nın İbni Uyeyne’den (r.a.) yaptığı rivâyete göre Peygamber (s.a.v.) Efendimizin dualarından biri de şu imiş: «Allah’ım! Beni ilmimle zenginleştir, yumuşak huylulukla zînetlendir, takva ile bana ikramda bulun ve afiyet ile bana iyilikte bulun veya beni güzelleştir.» c) İlmin en yakın oluşu ve emrolunmuş bulunması. İbni Sinnî’nin Ebû Hüreyre (r.a.)’dan yaptığı rivâyete göre, Resûlüllah (s.a.v.) buyurmuşlar ki: «İlim, vakar ve yumuşaklık isteyin, ilim öğretirken ve öğrenirken ahlâkınızı güzelleştirip yumuşak davranın; haddini aşan kibirli âlimlerden olmayın, sonra cehliniz hilminize gâlip gelir.» d) Derecelerin yükselmesi. Taberânî ile Bezzâr’ın Ubâdet b. Sâmit (r.a.) den yaptıkları rivâyette, Peygamber (s.a.v.) buyurdular ki: «Size Allâhu Teâlâ’nın bir kişinin şeref ve derecesini nasıl yükselttiğini
haber vereyim mi?» Ashab: Evet, dediler. Buyurdular ki: «Sana kabaca davranana karşı yumuşak davranırsın,
zulmedeni affedersin, seni mahrum edene verirsin, senden ilgisini kesene gidip, münâsebet kurarsın!»
(İmâm Birgivî, Tarîkat-ı Muhammediyye Tercümesi, s.206-207)