Hikâye olunduğuna nazaran Musa (a.s.), Tûr’a giderken yolda Allah (c.c.)’ın velilerinden birine rast geldi. Selâm verdi; fakat karşılık bulamadı. Münâcat mahalline vâsıl olunca dedi ki:
—Ya Rabbi, kullarından bir kula selâm verdim, selâmını almadı. Cenâb-ı Hak (c.c.):
(Ya Musa! Bu kul altı günden beri benimle de konuşmuyor.
Musa (a.s.) sebebini suâal ettiğinde Cenab-ı Hak (c.c.):
—Çünkü o, benim bütün günahkârları mağfiret edip cümlesini cehennemden azâd etmekliğimi istiyor. Ben de bu aızusuna icabet etmedim, altı gündür benimle konuşmaz.
Allah-ü Teâlâ, Habibi Muhammed (s.a.v.)’de aynı şiddetli arzuyu gördüğü için bu âyet-i celîleyi inzal buyurup: «Rabbinin meşiyet-i ilâhiyyesinde olmayan bir hususda îmân etmeleri için insanları zorlayacak mısın?» buyuruldu.
(Yûnus ve Hûd Sûreleri Tefsiri,)