İbn-i Abbâs (r.a)’in bildirdiği hadîs-i şerîfte: “Zilhiccenin sonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutan, geçmiş yılı oruçla bitirip, yeni yıla oruçla başlamış olur. Allâhü teâlâ o orucu onun elli yıllık günâhına keffâret eder” buyurulmuştur.
Peygamberimiz (s.a.v.): “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allâh’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. (Belâzurî, Ensâbu’l-Eşrâf, 1. c., 266. s.)
“Allâh (c.c.)’un, Aşûre günü orucunu ondan önceki yılın günahlarına keffaret kılacağını umarım” buyurdu.
(Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 2. c., 530. s.)
Hz. Ali (r.a.) der ki: “Peygamber (s.a.v.)’e bir adam gelip: “Yâ Resûlullâh! Ramazan ayından sonra hangi ay oruç tutmamı bana emredersin?” diye sordu.
Resûlullâh (s.a.v.), ona: “Ramazan ayından sonra oruç tutacaksan, Muharrem ayını tut! Çünkü o, Allâh (c.c.)’un ayıdır. O ayda öyle bir gün vardır ki, Allâh (c.c.) o günde bir kavmin tevbelerini kabul etmiştir ve o günde başka bir kavmin de tevbelerini kabul edecektir!” buyurdu.
Resûlullâh (s.a.v.) buyurdu ki: “Muharrem ayında bîr gün oruç tutana bu gününe karşılık otuz gün oruç sevâbı yazılır.” (Gunye)
(Abdulkâdir Geylânî (k.s.), Gunyetü’t-Tâlibîn, 352-356.s.)
HİCRÎ SENENİN SON GECESİ OKUNACAK DUÂ
Bi-smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm
Ve salla’llâhü ‘alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve sellim. Allâhümme mâ‘amiltü fi hâzihi’s-seneti mimmâ neheytenî anhü felem etüb minhü velem terdâhü ve nesîtühû velem tensehu ve hâlimte aleyye fîhi ba‘de cür’etî ‘alâ ma’sıyetike fe-innî estâgfiruke fa’ğfirlî mâ ‘amiltü fîhâ mimmâ terdâhü ve ve‘adtenî aleyhi’s-sevâbe fe-es’elüke. Allâhümme yâ kerîmü yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm. En-tetekabbelehû minnî velâ takta racâî minke yâ kerîm. Ve salla’llâhü ‘alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve sellim.