Nübüvvet (S.A.V.)’in 13. senesinde, Hacc Mevsimi’nde, Kur’ân-ı Kerîm Muallimi Mus’ab bin Umeyr (R.A.) ile berâber yetmiş iki erkek ve iki kadın Mekke’ye geldiler. Ben-i Neccâr’dan Ebû Eyyûb El-Ensârî diye ma’rûf olan Hz. Hâlid bin Zeyd (R.A.) dahî onların içindeydi. Bunların cümlesi Akabe’de:
“And olsun ki o ağacın altında sana bîat ederlerken, Allâh mü’minlerden râzı olmuştur.” (Fetih: 18) Âyet-i Celîlesi’yle İltifât-ı Sübhâniyye’ye mazhar olarak birinci def’a ağaç altında Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Hazretleri’ne bey’at ettiler. Ve Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz’in Medîne’ye Hicret buyurmasını teklîf ettiler. Ensâr-ı Kirâm (R.A.) Hazerâtı, kendi cânlarını evlâd ü ıyâllerini nasıl koruyorlarsa, Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’i de böylece muhâfaza edeceklerine ahd ü bey’at ettiler. Yani îcâbında bu uğurda harb edeceklerine söz verdiler. Ve Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’in mübârek ellerini tuttular. Cân verip Cennet aldılar.