İstincâ; pisliği tamamen gidermekten ibarettir. Tabii ihtiyacı
(tuvâletini) giderdikten sonra erkeğe ve kadına gereklidir.
İstibrâ; idrar kanallarından çıkartılan idrar’ın etkisini (ve
gelmesi muhtemel sızıntıyı) gidermektir. Özellikle erkeklere
aittir.
İstinkâ; istincâyı aşırı yapıp, büyük abdest yapmanın eseri
kalmamak üzere temizlenmektir.
İstincâ en güzel şekilde suyla yapılır.
Tuvalete sol ayakla girilir, sağ ayak ile çıkılır. İstincâda
sol el kullanılır. Sol el özürlü olursa durum farklı olur. Helâda
oturulurken kıbleye doğru önünü veya arkasını; helâ dışında
abdest bozulurken güneşe, aya ve rüzgâra karşı dönmek
mekruhtur. Akar da olsa suyun içine, kuyu, havuz nehir kenarına,
oturulan bölgeye, kovuk yere, yol üzerine, ağaç altına
küçük veya büyük ihtiyaç gidermek de mekruhtur. Özürsüz
olarak ayakta küçük su dökmek de mekruhtur.
İstibrâ; insanların davranış ve mizaçlarının değişikliği dolayısıyla
yürümek, öksürmek, sol tarafı üzerine yatmak gibi
usûllerle yapılan ve idrar’ın idrar kanallarından tamamen çıktığının
kesin olarak bilinmesidir.
Tuvalete girerken Euzü Besmele çekilip, (Allâhümme
innî eûzü bike minel hubsi vel habâis) duası, çıkınca da
(Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve âfâni) duası okunur.
Tuvalette konuşmamalı, çok oturmamalı, bir şey okumamalı,
şarkı söylememelidir. Tuvalette zikredilmez, selâm verenin
selâmı alınmaz. Aksıran ise, kalbinden Elhamdülillah der.
Abdest bozarken sola doğru meyletmelidir. Taharetlendikten
sonra hemen örtünmeli. Erkekler, istinca yaparken, arkadan
öne doğru, kadınlar ise önden arkaya doğru yıkamalıdır.
Taharetlendikten sonra, bezle kurulanmalı. Bez yoksa tuvalet
kâğıdıyla da kurulanmak caiz olur. Bu kâğıtlar o maksatla
imal edilmiştir. Başka kâğıtları kullanmak mekruh olur.
(Mehmed Zihni Efendi, Nimet-i İslâm, 42.s.)