Fakîh Ebû’l-Leys Semerkandî (rh.a.) diyor ki: “Babam Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’den şu Hadîs-i Şerîf’in rivâyet edildiğini nakletti: “Gökten her gün beş yere beş melek iner.
Bunlardan birincisi Mekke’ye iner ve şöyle seslenir: “-Dikkat ediniz! Allâh’ın farzlarını terk edenler, Allâh’ın rahmetinden çıkmış olurlar.”
Medîne’ye inen melek şöyle seslenir: “-Dikkat ediniz! Resûlullâh (s.a.v.)’in sünnetlerini terk edenler, Resûlullâh (s.a.v.)’in şefâatlerinden çıkmış olurlar.”
Beyt-i Makdis’e inen melek şöyle seslenir: “-Harâm mal kazanan kimsenin, Allâh (c.c.) diğer iyiliklerini de kabul etmez.”
Müslümânların kabirlerine inen melek şöyle seslenir: “-Ey kabirdekiler! Neye imreniyorsunuz ve neye pişmânlık duyuyorsunuz? Kabirdekilerden şu cevabı alır: “-Ömrümüzü boşa geçirdiğimize pişmânız. Kur’ân öğrenip onunla amel edenlere imreniyoruz. Sonra onların ilim müzâkerelerine, Peygamber (s.a.v.)’e salâvât okumalarına, günahlarına istiğfâr etmelerine de imreniyoruz. Artık bizim, bunların hiçbirini yapmaya gücümüz yok.” (Başka bir rivayette; “Bize dünyâ malı ve mülkü lâzım değil, ihtiram ve ihtişam da istemeyiz, bütün arzumuz, bir defa cemâat safında bulunmak, yâhud bir defa Allahu Teâlâ’yı zikr edebilmektir” derler.)
Müslümân çarşılarına inen melek ise şöyle seslenir: “-Ey insanlar! Hele durun, durun! Allâh (c.c.)’nun kuvveti de cezâları da vardır… Bir kimse O’nun kuvvetinden ve cezâsından korkarsa günahlarına tevbe edip yarasını tedâvî etsin! Sizi iyiliğe özendirmek istedik, gelmediniz! Sizi korkutmak istedik korkmadınız! Eğer aranızda Allâh’tan korkan kimseler, süt emen çocuklar, yayılan hayvânlar, rükû’ eden yaşlılar olmasaydı size tam bir azâb gelirdi!”
(Fakîh Ebû’l-Leys Semerkandî, Tenbîhü’l-Gâfilîn, S. 423-424)