Peygamberimiz (s.a.v.), “Kıyâmet günü, Tihâme dağları kadar sevapları olan topluluklar gelecek. Onlar Allah’ın huzuruna getirildiklerinde, Allâhu Teâlâ onların sevaplarını yok edecek ve onları cehenneme atacaktır” buyurdu. Ebû Huzeyfe (r.a.) âzadlı kölesi Salim (r.a.), “Anam babam sana feda olsun yâ Resûlallah! Bu toplulukların kim olduğunu bize bildir, biz de bilelim. Seni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, ben onlardan olmaktan korkuyorum” dedi.
Peygamberimiz (s.a.v.) “Ey Salim! Onlar namaz kılarlar ve oruç tutarlardı. Ancak kendilerine haramdan bir şey verildiği zaman hemen atılıp onu alırlardı. Bundan dolayı Allah onların amellerini kabul etmedi” buyurdu.
Kişinin yediği şeylerin en güzeli kendi kazancından yediğidir. İbni Mes’ud (r.a.)’in rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Bir kimse 40 gün helâl lokma yerse, Allâhu Teâlâ onun kalbini nurlandırır ve kalbinden diline hikmet pınarları akıtır.” Yine başka bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Helâl rızık için çalışarak yorulup geceleyen kimseye cennet vâcib olur. O kimse, Allâhu Teâlâ kendisinden razı olduğu halde gecelemiş olur.”
Cihad ve ticaretten sonra en iyi kazanç yolu sanattır (zanaattır). Peygamberlerin de bir sanatı vardı. Adem (a.s.) dokumacı idi. İlk dokumacılık yapan Adem (a.s.)‘dır. İdris (a.s.) terzi idi. Nuh (a.s.) marangozdu. Sâlih (a.s.) eliyle kilim dokurdu. Davud (a.s.) zırh yapardı. Îsâ (a.s.) ayakkabıcılık yapardı. Musa (a.s.) ve Peygamberimiz (s.a.v.) ise koyun gütmüşlerdir. Peygamberimiz (s.a.v.) koyun çobanlığını deve çobanlığına tercih etmiştir. Sanattan sonra en iyi kazanç yolu ziraatçiliktir. Koyun ve tavuk beslemek de ziraatçilik gibi temiz kazanç yollarındandır.
(Muhammed Alaaddin b. İbni Âbidin, Üç Boyutuyla İslâm, s.680-682)
23 Cemaziyelahir 1438, Mevlâna Takvimi