Bir hasta tâkatine göre namaz kılmakla mü­kellef olur. Meselâ: Ayakta durmaya asla kadir olamayan veya ayakta durması hastalığın uza­masına veya artmasına sebep olacağı anlaşılan bir hasta, oturarak namazını kılar, oturma­ya da gücü yetmezse kudretine göre yani üze­rine veya arkası üstüne yatarak ima ile nama­zını kılmaya mezun olur.

Îma ki, namazda rükû’a ve secdeye işaret olmak üzere başı eğmektir, bu ayakta yapılabileceği gibi oturularak da yapılabilir. Böyle iken bir şeye dayanarak ayakta yapılması mümkün olan bir ima, yatarak yapılamaz, bu caiz değil­dir.

Îma ile de namaz kılmaya kadir olamayan bir hastadan bir gün ve bir gecelik ve daha zi­yade olan namazları teehhür eder, sonra iyi olunca bunları kaza etmesi lâzım gelir.

Hastalığına mebni oturduğu halde veya ima ile namaz kılmaya mezun olan kimse, bu hastalığı esnasında kılamamış olduğu namazları sıh­hat bulduktan sonra kaza edince oturduğu halde veya îma ile kılamaz. Çünkü özür zail olmuş­tur.

(Büyük İslâm İlmihali, Ö.N. Bilmen, Sh.: 173)