Haşr Meydanının Korkunçluğu

Haşr Meydanının Korkunçluğu başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.

Haşrin mânâsı toplanmaktır. Allâhü Te‘âlâ’nın: “Kitap ehlinden küfredenleri ilk haşr için yurtlarından çıkaran odur.” (Haşr s. 2), kelâm-ı ilâhîsinin işâret buyurduğu gibi, İbn-i Abbas (r.a.)’in beyânına göre burada haşrden murad, insanların kıyâmetten önce Şam arazisinde toplanmasıdır.
Kadı İyâz, “Bu haşr, kıyâmet kopmazdan önce dünyada olacaktır ve bu da kıyâmetin en son alâmetidir.” demiştir. İmâm Kurtubi (rh.a.), “Zahir olan, yani hadisin lâfızlarındaki mânâya uygun olan budur.” dedi. Yine bir başka rivâyette İbn-i Abbas (r.a.), “Bu haşr âhirette olacaktır. Develer de cennet binitlerinden olacaktır.” demiştir. En iyisini Allâh (c.c.) bilir.
İbn-i Abbas (r.a.)’in reyini şu hadis tayin etmektedir. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet gününde insanlar üç sınıf olarak haşredileceklerdir:

  1. Yaya grubu olarak, yani iyi amellerine günâhları karıştıran müminler,
  2. Develer üzerinde binekli olarak, yani imânda kâmil olup ileri gidenler,
  3. Yüzleri üzerine sürünerekten, yani kâfirler… (Müslim)
    Keza hadîs-i şerîfte: “Kıyâmet gününde insanlar aç, susuz, çıplak ve yorgun olarak haşr olunacaklardır. Hâlbuki dünyada onlar hiç açlık çekmemişlerdi, asla susuzluk görmemişlerdi. Hiç çıplak kalmamışlardı ve hiç yorulmamışlardı. Her kim Allâh (c.c.) rızası için aç duruyorsa Allâh (c.c.) da onu kıyamet gününün darlığında doyurur. Her kim Allâh (c.c.) rızası için halka su verirse, Allâh (c.c.) da onu kıyamet gününün susuzluğu anında sular. Her kim de fakir giydirirse, Allâh (c.c.) da onu giydirir. Ve her kim de Allâh (c.c.) rızası için iyi âmel işlerse Allâh (c.c.) da ona yeter” buyurulmuştur.”

(İmâm Şaranî, Ölüm, Kıyâmet, Ahiret ve Ahir Zaman Alâmetleri, 149-150.s.)