Savaş başlamadan önce savaş düzeninde mutat olduğu veçhile merkezde yeniçerilerle birlikte beraber kendisi bulunacaktı. Sağ kola Anadolu Beylerbeyi Karaca Sinan Paşa ve sol kola Rumeli Beylerbeyi Hadım Şehabeddin Paşa kumanda edecekti. Merkezde ise II. Murad Hân vardı.

  1. Murad Hân cümle beylerini, paşalarını, yeniçeri, sipahi ve azapların ileri gelenlerini çadırında topladı.

“Sizler her gazada benim yoldaşlarındınız. Heman göreyim sizi din-i İslam aşkına şu karşımızda duran küffâra âşıkane nice kılıç vurursunuz. Zahir bilirsiniz kim, gazanın fazileti ne mertebedir ve şühedanın mertebesi ne kadar yücedir. İmdi kullarım madem doğmaktan kalmadık, elbette ölmekten dahi kalmazız. Öyle olunca size ve bize vacip olan budur ki, şimdi fırsat elimize girmiş iken dilîrâne savaş idüp gazalar edelim. Öldürenlerimiz gazi ve ölenlerimiz şehit olup dünya ve ahiret murâdâtına vasıl olalım” diyerek hitabede bulundu.

  1. Murad Hân o gece yatsı namazından sonra uzun süre nafile namazlar dahi eda ettikten sonra el kaldırıp dualar ederek o gece tâ sabah oluncaya kadar yüzünü yerlere sürüp tazarru ve niyaz eyledi. Sabah olunca alaylarını bozmadan düşmanın bulunduğu yöne doğru harekete geçtiler.

Muharebe çok şiddetli başladı. Sanki kıyamet gününden bir numune idi.  Karaca Bey’in şehit düşmesi üzerine bu cenahtaki İslam askerinin kolu kanadı kırıldı. Bu arada Osmanlı sol kolunun bozulmakta olduğunu gören Kral Vladislav bütün kuvvetiyle Osmanlı merkez koluna hücum etti. Ama Kral Vladislav, yeniçerilerin şaşılacak bir süratle açılıp kapandığını fark edemedi. Koca Hızır hemen koştu ve yere düşen kralın başını gövdesinden ayırdı.
Ve Varna Muhârebesi kazanılmıştı. Bunda Sultan Murad’ın muharebe meydanını terk etmemesi bu büyük başarının elde edilmesinde en büyük âmil olmuştur.
(Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Kayı II, s.77-83)