Resûlullâh (s.a.v.) Efendimizin bizlere vasiyetlerinden birinde de, cenâbetlikten kurtulmak için şer‘î bir ma‘zeret olmadan, gusülü geciktirmememiz, gece veyâ gündüz demeden vaktinde yapmamız, eşimize de vaktinde yıkanıp temizlenmesini emretmemiz buyurulmaktadır.
Ebû Dâvud ve diğerleri merfûan şu hadîsi rivâyet ederler:
“Üç kişi vardır ki, melekler onlara yaklaşmaz:
- Kâfir leşine,
- Ahlâksız olana,
- Gusül alıncaya veyâ abdeste kadar cenâbet olana.”
Hâfız Münzirî (r.âleyh), “Bu melekler, insanda devâmlı bulunan koruyucu melekler olmayıp, insana hayır ve bereket getiren meleklerdir. Anlaşılan şudur ki, bu hadîs guslünü ma‘zeretsiz geçiren veyâ geciktiren bir insan için söylenmiştir. Hattâ namâz abdestini dahî kapsamına alır. Misâl olarak, namâz abdesti alacak imkânı varken almamak gibi tembellikler ve bunu âdet edinen kimseler de bu hadîsin şümûlü içine girer” der.
İmâm Süneyd (r.âleyh)’in Müsned’inde merfûan anlattığı şu hadîsi görüp okumuştum: “Allâh (c.c.)’un meleklerinden utanın. Hiçbir vakit sizlerden ayrılmayan bu melekler ancak, cimâ ve def-i hâcet anında sizlerden ayrılırlar.”
Bu hadîsten anlaşılan şudur ki, insandan hiçbir vakit ayrılmayan koruyucu melekler ancak bu iki durumda insanlardan ayrılmış olurlar. Bu hadîsteki melekler, rahmet ve bereket melekleri ise Hâfız Münzirî (r.âleyh)’in sözlerinin doğruluğu gerçekleşmiş olur. Allâh (c.c.) en doğrusunu bilir.
(İmâm-ı Şa‘rânî, Büyük Ahidler, s.774-777)