1-) Gözleri haramdan ve lüzumsuz bakıştan geri tutmak kalbi pişmanlıktan beri kılar. Kalbe en fazla zararı veren şey gözü harama doğru salıvermek olduğu için gözünü haramdan sakınmayan insanların pişmanlıkları devamlıdır.
2-) Gözleri haramdan çevirmek, kalpte nur ve manevi parıltılar meydana getirir de o nur gözde, çehrede ve bedenin her bir zerresinden açığa çıkar. Nur Suresi 35. Ayet-i Kerime’de Rabbimiz Zü’l-Celal “Allah göklerin ve yerin nurudur” ayetinden sonra “Müminlere söyle gözlerini yumsunlar” buyurarak gözü ve gönlü Allah Teâla’nın nuru ile nurlandıran amellerin başlıcasının gözleri haramdan geri tutmak olduğunu beyan etmektedir. Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem’ de: “Kim gözünü bir kadının bedeninden geri tutarsa Allah Teâla onun kalbine nur yaratır” buyurarak, buna işaret etmektedir.
3-) Gözleri haramdan geri tutmak tam bir firaset meydana getirir ki. Firaset nurdan ve nurun semerelerinden meydana gelmektedir.
4-) Gözlerini haramdan geri tutan kişiye ilmin yolları ve kapıları açılır; ilmin tüm sebepleri ona kolay kılınır. Bu ihsanın sebebi ise, yine kalpte oluşan nur sebebiyledir. Kişinin kalbi nurlanınca öğrendiği malumatın tüm hakikatleri ona açılır ve keşfolunur.
5-) Gözleri haramdan geri tutmak kişiye kalbî kuvvet, sebat ve şecaat meydana getirir.
6-) Gözleri haramdan geri tutmak, harama bakmanın getireceği nefsani lezzetten daha fazla kalpte surur ve ferahlık meydana getirir.
7-) Kalbi şehvetin esaretinden kurtarır. Şehvetten ve hevadan daha tehlikeli bir esaret yoktur.
8.) Cehennemin kapılarından bir kapıyı kapatır.
9-) Aklı kuvvetlendirir, kemale erdirir ve hakikatte sabit kılar.
10-) Kalpten şehvet sarhoşluğunu ve gaflet uykusunu giderir.
(Gızâu’l-Elbab fî Şerhi Manzûmeti’l-Adâb, c.1.)